Gazze'nin çeşitli bölgelerinden yüz binlerce insanın sığındığı Refah kentinde "ciddi gıda krizi" yaşanıyor

Siyonist terör rejiminin yaklaşık 4 aydır düzenlediği saldırılar nedeniyle Gazze Şeridi'nin çeşitli bölgelerinden yüz binlerce insanın sığındığı güneydeki Refah kentinde "ciddi gıda krizi" yaşanıyor.

Gazze'nin çeşitli bölgelerinden yüz binlerce insanın sığındığı Refah kentinde "ciddi gıda krizi" yaşanıyor

Yıllardır abluka altında bulunan Gazze Şeridi'nde, Siyonist terör rejiminin, gıda malzemelerinin için belirlenen ticari geçiş kapısı Kerem Ebu Salim'i 7 Ekim saldırılarının başından itibaren kapatmasıyla, gıda ürünlerinin tedariki konusunda daha büyük sıkıntılar oluştu.

Birleşmiş Milletler Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansına (UNRWA) göre, Gazze Şeridi'ne gelen yardımlar, nüfusun ihtiyacının yüzde 7-8'ini bile karşılamıyor.

Bir tas çorbaya muhtaç durumdaki Filistinliler, gıda ihtiyaçlarını karşılayamamalarının kıtlık ve nakit eksikliği olmak üzere iki temel nedeni olduğunu vurguluyor.

Göçe zorlanan ve saldırılar dolayısıyla evleri yıkılan Filistinliler, yemek hazırlamak için gereken malzemelere sahip olmadıkları için aşevlerine muhtaç durumda.

Refah Belediye Başkanı Ahmed es-Sufi, daha önce yaptığı bir açıklamada Gazze'nin en güneyindeki şehir olan Refah'ın, savaşın başlangıcından bu yana bir milyondan fazla yerinden edilmiş insanı kabul ettiğini, nüfusunun bir milyon 300 bine çıktığını söyledi.

Göçe zorlanan Filistinliler, yiyecek kıtlığı ve yetersiz hijyen nedeniyle son derece kötüleşen yaşam ve sağlık koşulları altında yaşıyor. Uluslararası insan hakları kuruluşları, bu nedenle salgın hastalıkların yayılabileceğini uyarısında bulunuyor.

"Elimizdeki sınırlı miktardaki yiyecek, yetmiyor"

Tüm imkansızlıklara rağmen bölgede kendi imkanlarıyla açtığı mütevazı aşevinde yüzlerce kişiye sıcak yemek dağıtmaya çalışan Halid Berakat, yaptığı açıklamada, bölgedeki "gıda kıtlığından" dolayı büyük sıkıntılar yaşadıklarını ifade etti.

Bölgede temel gıda ürünlerinin bulunmadığını, yaşanan olağanüstü durum nedeniyle bulunanların da çok pahalı olduğunu söyleyen Berakat, "Elimizdeki sınırlı miktardaki yiyecek, aşevine başvuran tüm muhtaç ve aç insanların ihtiyaçlarını karşılamaya yetmiyor. Malzemelerin kıtlığı ve fiyatların yüksek olması, büyük miktarlarda yemek hazırlanmasına imkan vermiyor." dedi.

"Yaşam koşullarımız felaket"

Han Yunus'un doğu bölgelerinden Refah'a göçe zorlanan Ravhiye Ebu Taime bir gün yemek almak için sıra bekleyeceğini hiç düşünmediğini söyledi.

Ailesinin göçe zorlandığı yerde yeme, içme ve giyim gibi temel yaşam ihtiyaçlarının karşılayamadığına dikkati çeken Ebu Taime, işgalci rejimin saldırılarının hayatın her detayını “acı ve sıkıntıya” dönüştürdüğü günlerden geçtiklerini vurguladı.

Kendisinin ve ailesinin Han Yunus'tan çıplak ayakla ve yanlarına hiçbir şey almadan göç etmek zorunda bırakıldığını anlatan Ebu Taime, "Giysimiz, battaniyemiz yok; çadır alamadık ve yaşam koşullarımız felaket. Ev, oğlumun, kızımın ve yeğenlerimin üzerine buldozerlerle yıkıldı. Bunlar gözümün önünde oldu ve onları buldozerlerle, askeri araçlarla evin enkazına gömdüler." şeklinde konuştu.