Gazze’den Güney Afrika'ya gizli tahliye: İsrail bağlantılı ağa ‘yumuşak tehcir’ suçlaması
İşgalci İsrail ile bağlantılı gizli bir ağın, Gazze’den yüzlerce Filistinliyi yüksek ücretlerle ve son derece gizli bir süreçle Güney Afrika’ya taşıdığı ortaya çıktı. Uygulama, “yumuşak tehcir” şüphesini güçlendirirken, Johannesburg’da yaşanan vize krizi ancak Devlet Başkanı Ramaphosa’nın müdahalesiyle çözüldü.
Gazze’den Güney Afrika’ya yüksek ücretlerle ve düzensiz yollarla Filistinlilerin taşınmasını organize eden, siyonist rejim bağlantılı bir gizli ağın faaliyet gösterdiği iddia ediliyor. Güney Afrika’daki kaynaklardan elde edilen yeni bilgiler, yüzlerce Filistinlinin “yumuşak tehcir” amacı taşıdığı öne sürülen bir planla bölgeden çıkarıldığı şüphesini güçlendiriyor.
Johannesburg’a gelen 160 Filistinlinin sınırda bekletilmesinin ardından Cumhurbaşkanı Cyril Ramaphosa’nın talimatıyla “insani nedenlerle” ülkeye girişine izin verilmesi, konuyu yeniden gündeme taşımıştı.
Gizli Tahliye Ağı
Güney Afrikalı akademisyen Na’eem Jeenah, operasyonun Al-Majd adlı bir organizasyon tarafından yürütüldüğünü, bu yapının İsrail çıkarlarıyla bağlantılı olabileceğini ve hatta Şabak’la ilişkili olduğuna dair şüpheler bulunduğunu söyledi. Jeenah’a göre süreç tamamen gizlilik ve baskı altında yürütülüyor:
-
Gazze sakinleri, Al-Majd’ın internet sitesinden başvuru yapıyor ve kişi başı 1.500–5.000 dolar arasında ücret ödüyor.
-
Başvuru sahipleri, çoğu gece vakti aranarak ertesi sabah yola çıkarılacakları söyleniyor; yanlarına yalnızca küçük bir sırt çantası almalarına izin veriliyor.
-
Kerem Şalom geçişinde siyonist rejim görevlileri bu çantaları topluyor; sadece telefon, pasaport ve para ile geçişe izin veriliyor.
-
Filistinliler işgalci İsrail'in otobüsleriyle Ramon Hava Üssü’ne taşınıyor ve işaretsiz charter uçaklara bindiriliyor. Son varış noktaları hiçbir aşamada açıklanmıyor.
-
Yolculuk genellikle Nairobi aktarmalı olarak Johannesburg’a ulaşıyor; bazı uçuşlarda Kuala Lumpur veya Jakarta gibi kentlerin adı geçse de nihai varış Güney Afrika oluyor.
Uçağa binenlerin pasaportlarında çıkış mührü veya B/2 formu bulunmaması, aktivistlere göre, işgalci İsrail’in vize reddi için gerekçe oluşturmasını kolaylaştırıyor.
Sınırda Kriz ve Ramaphosa’nın Müdahalesi
28 Ekim’de gelen ilk grup 90 günlük vize muafiyetiyle sorunsuzca kabul edildi. Ancak 14 Kasım’da gelen 160 Filistinlinin girişine Sınır Yönetim Otoritesi (BMA) izin vermedi ve iltica talepleri de reddedildi. Havayolu şirketi grubun Nairobi’ye geri gönderileceğini duyurunca kriz derinleşti.
Durum ancak Cumhurbaşkanı Ramaphosa’nın müdahalesiyle çözüldü ve Filistinlilere 90 günlük giriş hakkı tanındı.
Büyükelçilik Tutumuna Eleştiri
Güney Afrika’daki sivil toplumun yoğun çabalarına rağmen, bazı kaynaklar Filistin Büyükelçiliği’nin tutumunu eleştirdi. İddiaya göre yetkililer uçaktaki Filistinlilere Güney Afrika’da iltica alamayacaklarını, derhal başka ülkelere bilet almaları gerektiğini söyledi. Bu durum panik yaratmış, bir kişinin Kahire’ye 3.000 dolarlık bilet aldığı belirtilmişti.
Kriz hükümet tarafından çözüldükten sonra büyükelçilik yetkililerinin mültecilerle fotoğraflar paylaşması, sivil toplum tarafından “süreci sahiplenme” eleştirilerine yol açtı.



