Gazze’de soykırım, Brüksel’de tereddüt

Avrupa Birliği (AB), İsrail'le Ortaklık Anlaşması'nın askıya alınmasıyla sonuçlanabilecek inceleme sürecini sürdürürken, Gazze'de insan haklarını yok sayan Tel Aviv'e karşı Birliğin harekete geçmemesi "güvenilirliğini" zedeliyor.

Gazze’de soykırım, Brüksel’de tereddüt

AB Dışişleri Bakanlarının Hollanda'nın teklifi üzerine 20 Mayıs'ta aldığı karar uyarınca İşgalci İsrail'le Ortaklık Anlaşması'nın gözden geçirilmesine dair süreç işliyor.

AB Dış İlişkiler Servisi, İşgalci İsrail'le Ortaklık Anlaşması'nın sürdürülmesini, "insan haklarına ve uluslararası hukuka uyma" şartına bağlayan 2. madde çerçevesinde inceliyor. Bu, anlaşmanın askıya alınmasına yol açabilecek prosedürün ilk adımını oluşturuyor.

İnceleme sonucunun 23 Haziran'da yapılacak AB Dışişleri Bakanları Toplantısı'nda AB Konseyine iletilmesi bekleniyor.

Uluslararası Kriz Grubunun AB İşleri Başkanı Lisa Musiol, Birliğin Gazze'ye saldırılarını sürdüren İsrail'e yönelik dış politikası ve Ortaklık Anlaşması konusunda beklenen kararlar hakkında basına değerlendirmelerde bulundu.

Musiol, Binyamin Netanyahu'nun politikalarına destek veren Almanya, Avusturya ve İtalya gibi Avrupa ülkelerinden Gazze konusunda "daha eleştirel açıklamalar" gelmeye başladığını ancak Tel Aviv'in İran'a saldırılarıyla başlayan çatışma sonrasında Gazze konusundaki eleştirilerin "geri planda kaldığını" söyledi.

Basına sızan AB raporlarında İşgalci İsrail'in Gazze'de insan hakları ihlallerinde bulunduğunun açıkça yazıldığını belirten Musiol, "Eğer AB gerçekten buna (insan hakları ihlalleri) dayanarak (İsrail'e karşı) hiçbir adım atmazsa, tüm bu kanıtlar karşısında güvenilirliğine büyük darbe vurmuş olur." diye konuştu.

Musiol ayrıca, AB'nin gözden geçirmeye karar verdiği İşgalci İsrail'le Ortaklık Anlaşması'ndaki insan hakları şartına dikkati çekerek, "Bu kadar açık bir ihlal durumunda AB harekete geçmezse, insan hakları maddelerinin geçerliliğinin çok daha azalacağını düşünüyorum." dedi.

Ortaklık Anlaşması hakkında çıkacak muhtemel kararlar

AB'nin 23 Haziran'da Dışişleri Bakanları Toplantısı'nda görüşeceği Ortaklık Anlaşması'nın bazı bölümlerinin askıya alınma ihtimalinin İşgalci İsrail'in İran'a saldırılarıyla başlayan çatışma nedeniyle düştüğünü belirten Musiol, son gelişmelerden önce bunun "daha muhtemel" olduğunu kaydetti.

Musiol, anlaşmanın tamamının askıya alınması için gereken oy birliğine ulaşılmayacağı görüşünü paylaşarak, bazı AB üyesi ülkelerin böyle bir karara kesinlikle imza atmayacağını dile getirdi.

Ayrıca Musiol, İşgalci İsrail'in İran'a saldırılarıyla başlayan çatışma nedeniyle 23 Haziran'daki toplantıda anlaşmanın askıya alınmasının oylamaya sunulmasının bile muhtemel olmadığını söyledi.

AB, İşgalci İsrail'e karşı "daha fazla harekete geçmeli"

AB'nin siyasi ve ekonomik gücünü kullanarak Gazze'ye insani yardım erişiminin sağlanması ve işgal altındaki Batı Şeria'da gasp faaliyetlerine karşı koymak için "daha fazla harekete geçmesi" gerektiğini belirten Musiol, "Gazze'de ateşkesin sağlanması için gerçekten bastırmalıyız. Dolayısıyla AB'nin elindeki kozu daha fazla kullanması gerektiği konusunda çok netiz." şeklinde konuştu.

Musiol, AB'nin Ortaklık Anlaşması ve ticaret hacmi nedeniyle İşgalci İsrail'e karşı "çok fazla kozu" olduğunu ifade ederek, bunları kullanma konusunda henüz irade göstermediğini vurguladı.

AB'nin çifte standardı

AB'nin çok kez çifte standartla eleştirildiğini dile getiren Musiol, Birliğin İşgalci İsrail'e karşı harekete geçmemesi durumunun çifte standarda doğru "atılan bir başka adım" olacağını kaydetti.

Musiol, AB'nin Rusya'ya karşı yaptırımlarını hatırlatarak, "İsrail bağlamında durum elbette çok farklı ancak şu ana kadar AB elindeki kozun en ufak bir parçasını dahi kullanmaya yanaşmadı. Sanırım bu noktada pek çok kişi için gerçekten büyük kopukluk söz konusu." dedi.

İngiltere, Avustralya, Kanada, Yeni Zelanda ve Norveç'in Batı Şeria'da Filistinlilere karşı nefreti kışkırttığı için İsrail'in aşırı sağcı Maliye Bakanı Bezalel Smotrich'e yaptırım kararı aldığını hatırlatan Musiol, AB'de de muhtemel yaptırım kararının tartışıldığını ancak bunun onaylanmasının zor olduğunu aktardı.

AB'nin Smotrich'e karşı yaptırım kararı alması halinde bunun "önemli" olacağını belirten Musiol, "Bu aynı zamanda yerleşim politikasının, yerleşimcilerin uyguladığı şiddetin bir devlet politikası olduğunu ve sadece haddini aşan kişiler tarafından uygulanmadığını gösterir." diye konuştu.