Erbaş: Filistinli bebekler gün yüzü görmeden ölümle tanışıyor

Uluslararası İslami Dayanışma Sempozyumu'nda konuşan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, "Orta Asya'dan Balkanlara, Afrika'dan Kafkaslara kadar İslam coğrafyasının hali pürmelali ortada. İşte, ilk kıblemiz Kudüs. Yıllardır kanayan yaramız olan Filistin, bugünlerde yine işgalci israilin haksız, hukuksuz ve insafsız saldırılarına maruz kalmaktadır. Filistinli bebekler gün yüzü görmeden ölümle tanışıyor. Gözü yaşlı annelerin feryadı gök kubbeyi titretiyor" ifadelerini kullandı.

Erbaş: Filistinli bebekler gün yüzü görmeden ölümle tanışıyor

Uluslararası İslami Dayanışma Sempozyumu'nda konuşan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, İslam coğrafyasının yeniden toparlanmasına ilim insanlarının öncülük edeceğini söyledi.

"14 asır önce Müslümanlar, cehaletin karanlığında bocalayan insanlığın önüne vahyin rehberliği ve Hazreti Peygamber (Sallallahu Aleyhi Vesellem)'in örnek şahsiyeti öncülüğünde yeni bir ufuk açmışlardır" diyen Erbaş,  "Bilgi ile hikmeti, sanat ile ahlakı, etik ile estetiği, fizik ile metafiziği buluşturarak hayata dair bütüncül ve kuşatıcı bir bakış ortaya koymuşlardır. Böylece insanlığın yüz akı bir medeniyet inşa ederek tarih boyunca ilmin, adaletin, merhametin, güven ve güzel ahlakın yeryüzündeki temsil ve temin gücünü oluşturmuşlardır." diye konuştu.

Erbaş, Müslümanların, son üç asra kadar bilimde, sanatta, siyasette, mimaride ve hayatın bütün alanlarında insanlığa yön veren eserler meydana getirdiğinden bahsederek, "Ancak, bu büyük mirasa sahip çıkma ve onu daha ileri bir noktaya taşıma hususunda özellikle son üç asırda Müslümanların ciddi zafiyetleri olmuştur. Bunun bir neticesi olarak Müslüman toplumlar, sosyal, siyasal, ekonomik, kültürel ve benzeri açılardan dâhili ve harici pek çok müdahalelere maruz kalmıştır." ifadelerini kullandı.

"Filistinli bebekler gün yüzü görmeden ölümle tanışıyor"

Günümüzde Müslümanların yaşadığı sıkıntılara da değinen Erbaş, şöyle konuştu:

"Orta Asya'dan Balkanlara, Afrika'dan Kafkaslara kadar İslam coğrafyasının hali pürmelali ortada. İşte, Arakan, Doğu Türkistan, Yemen, Libya, Somali, Suriye. İşte, ilk kıblemiz Kudüs. Yıllardır kanayan yaramız olan Filistin, bugünlerde yine işgalci israilin haksız, hukuksuz ve insafsız saldırılarına maruz kalmaktadır. İşgalci zihniyet, dünyanın sessizliğinden ve Müslümanların dağınık görünümünden aldığı cesaretle Gazze'de bir kez daha çocukları ve masum insanları hedef almaya başladı. Hukuk ve ahlaktan yoksun bu zihniyet, sözüm ona "güvenlik politikası" adı altında zulümlerini tüm dünyanın gözü önünde sürdürmeye devam ediyor. Filistinli bebekler gün yüzü görmeden ölümle tanışıyor. Gözü yaşlı annelerin feryadı gök kubbeyi titretiyor. Sadece Filistin'den değil, ümmet coğrafyamızın her yerinden imdat çığlıkları yükseliyor. Bugün, yetimlerin gözyaşını dindirecek, masumların kanını durduracak ve ümmet coğrafyamızı yeniden esenlik yurduna dönüştürecek bir kardeşlik şuurunu geliştirmekten ve güçlendirmekten başka çıkış yolu bulunmamaktadır."

"Sorunlarımızı çözmede en büyük imkânımız Kur'an ve sünnettir"

Başkan Erbaş, İslam ümmetinin bugün içinde bulunduğu olumsuz tablonun Müslümanları ümitsizliğe sürüklememesi gerektiğini dile getirerek, "Bizler bütün sorunlarımızı çözebilecek inanca, irfana ve bilgi birikimine sahibiz. Hem kendimizin hem de bütün insanlığın sorunlarını çözme noktasında Kur'an ve sünnet, en büyük imkânımızdır. Kur'an'dan ve sünnetten yeterince faydalanamadığımız için bunu yapamıyoruz. Geçmişte olduğu gibi bugün de öncelikli sorumluluğumuz, Kur'an'ı ve sünneti doğru anlamak, mesaj ve ilkelerini çağımıza taşımaktır." değerlendirmesinde bulundu.

"Hayata ve olaylara İslami bir şuur ve ahlak perspektifinden bakarak o köklü kardeşlik mefkûremizi bugün yeniden canlandırmak bizim elimizdedir." diyen Erbaş, "Sorunlarımızı kendi imkânlarımızla çözebilmek için Müslümanlar olarak daha fazla gayret göstermeli; birbirimizin, birliğimizin ve ortak değerlerimizin farkına varmak için daha çok bir araya gelmeliyiz. Duygu, düşünce ve eylemde güç birliği yaparak asırlardır sekinet yurdu olan bu coğrafyayı, acı ve gözyaşı diyarı haline getiren sebepleri ortadan kaldırmanın yollarını aramalıyız." dedi.

Erbaş, İslam coğrafyasını cehalet, terör, tefrika, yoksulluk sarmalından kurtarabilmek için Müslümanların bilgi, beceri, donanım ve imkâna fazlasıyla sahip olduğuna dikkat çekerek, "İhtiyacımız olan şey, azim, inanç, heyecan ve kararlılıkla yola koyulmaktır. Dolayısıyla daha fazla zaman kaybetmeden bir an önce harekete geçerek bilimden sanata, teknolojiden ekonomiye, siyasetten spora, eğitimden kültüre her alanda vesileler ihdas ederek birlik-beraberlik, dayanışma ve kardeşlik şuurunu canlandırma ve güçlendirmenin gayreti içinde olmalıyız." açıklamasında bulundu.