Economist: Netanyahu’nun stratejisi İsrail’i yalnızlaştırdı
Economist dergisine göre, Gazze'deki insani felaket İsrail’in Hamas’ı bitirme stratejisinin başarısız olduğunu gözler önüne serdi. Binlerce çocuk yetersiz beslenmeden hastaneye kaldırılırken, yardımlar engelleniyor, halk açlıkla boğuşuyor. İsrail’in çelişkili açıklamaları ve başarısız yardım girişimleri, küresel öfkeyi artırıyor.

İngiliz Economist dergisi, yayımladığı analizde Gazze’de yaşanan kıtlığın İsrail’in askeri ve siyasi stratejisinin başarısız olduğunu ortaya koyduğunu belirtti. Dergiye göre, İsrail hem Hamas’ı yok edemedi hem de dünya çapında diplomatik olarak dışlanan bir ülke hâline geldi.
Rapora göre, İsrail ordusunun 26 Temmuz’da yaptığı, yardımların hava yoluyla atılacağı ve kalabalık bölgelerde “taktiksel duraklamalar” uygulanacağı açıklaması, Gazze’deki sivillere yardım ulaştırma çabalarının ne kadar başarısız olduğunu gösteriyor.
Yardımlar engellendi, kriz derinleşti
Ateşkesin bozulmasından dört ay sonra, İsrail “Gideon Araçları” adıyla yeni bir askeri operasyon başlattı. Gazze’ye insani yardımların girişine izin verilmedi, Birleşmiş Milletler liderliğindeki yardım sisteminin yerini almak üzere alternatif yapılar kuruldu. Ancak bu girişimler krizi hafifletmek bir yana, daha da derinleştirdi ve İsrail’i küresel çapta eleştirilerin hedefi haline getirdi. Buna rağmen Hamas hâlâ Gazze’nin bazı bölgelerinde kontrolü elinde tutuyor.
Dergi, İsrail’in başarısız stratejisine neyin alternatif olacağı konusunda net bir planı olmadığını, yalnızca uluslararası eleştirileri hafifletmek ve iç siyasetteki aşırı sağcı ortaklarını yatıştırmakla meşgul olduğunu belirtti.
Trump yönetiminden baskı geldi
İsrail’in yardım geçişine izin verme kararında, Gazze’deki kıtlık haberlerinin artması ve başta Donald Trump yönetimi olmak üzere müttefiklerden gelen baskılar etkili oldu. 29 Temmuz’da BM destekli Gıda Güvenliği Sınıflandırması kurumu, “en kötü kıtlık senaryosunun” Gazze’de gerçekleştiğini, açlık ve yetersiz beslenmenin ölüm oranlarını artırdığını açıkladı.
Nisan ayından bu yana 20 bin çocuk ciddi beslenme bozukluğu nedeniyle hastanelere kaldırıldı. 28 Temmuz’da dönemin ABD Başkanı Donald Trump da Gazze’de “gerçek bir kıtlık” yaşandığını söyledi.
İşgalci İsrail kıtlığı inkâr ediyor
İsrail hükümeti ise kıtlık iddialarını “Hamas propagandası” olarak niteleyerek reddediyor. İsrail, yardımların girişini Hamas’ın kontrol ettiğini iddia ediyor; ancak bu iddia BM ve uluslararası yardım kuruluşları tarafından yalanlanıyor.
Economist, Mayıs ayında kurulan ve ABD’li paralı askerlerce yönetilen “Gazze İnsani Vakfı” adlı alternatif yardım yapısının tam bir felakete dönüştüğünü belirtti. Bu sistemle birlikte yardım akışı ciddi şekilde yavaşladı. Ayrıca yardım merkezlerine ulaşmaya çalışan yüzlerce Filistinli ya İsrail ordusu tarafından vurularak ya da gıda sıralarında ezilerek hayatını kaybetti.
İsrail ordusundaki bazı komutanlar bile Gazze’nin kıtlığın eşiğinde olduğunu kabul ederek Başbakan Netanyahu’ya yardım girişlerine izin verilmesi çağrısı yaptı.
Yardımlar yetersiz kalıyor
İsrail’in yardım stratejisindeki değişiklikler henüz sahada anlamlı bir fark yaratmış değil. Havadan yapılan yardım atışları 2 milyondan fazla Gazzeli’nin temel ihtiyaçlarını karşılamaya yetmiyor. 29 Temmuz’da İsrail, günde 200 yardım tırının girişine izin vereceğini açıkladı. Ancak yardım kuruluşları bu sayının en az 500–600 olması gerektiğini söylüyor.
Birçok yardım konvoyunun geçişine henüz izin verilmediği ve bazı tırların halk tarafından yolda durdurularak yağmalandığı bildiriliyor. BM Acil Yardım Koordinatörü Tom Fletcher, yardımların etkili olabilmesi için daha hızlı izin süreçleri ve daha güvenli yollar gerektiğini vurguladı.
Netanyahu’dan çelişkili mesajlar
Netanyahu’nun İngilizce yaptığı açıklamada, İsrail’in “uluslararası kuruluşlarla çalışmaya devam edeceği” ve Gazze’ye “önemli miktarda insani yardım” ulaştırılacağı taahhüt edildi. Ancak aynı gün İbranice yaptığı açıklamada Netanyahu, “Gazze’deki savaşın süreceğini” ve “Hamas’ın yok edileceğini” söyledi. Yardımların ise “sınırlı” olacağını ifade etti.
Dergiye göre bu çelişkili mesajlar, Netanyahu’nun hem propaganda yapma çabasını hem de stratejik kararsızlığını yansıtıyor. Netanyahu’nun ülkeyi net bir alternatif strateji olmaksızın çıkmaza soktuğu vurgulandı.
Alternatif planlar da tepki çekiyor
İsrail hükümetinin gündeme getirdiği bazı alternatif planlar da hem içerde hem dışarda ciddi tepkilerle karşılaştı. Gazze halkının küçük bir alana taşınıp “insani bir şehirde” yaşamaya zorlanması fikrine ordu karşı çıktı. Gazze’nin bazı bölgelerinin ilhak edilmesi ya da sivil bölgelerin tamamen abluka altına alınması ise insani krizi daha da kötüleştireceği ve küresel öfkeyi artıracağı gerekçesiyle riskli görülüyor.
Dergi, bu tür radikal planların Netanyahu’nun aşırı sağcı koalisyon ortaklarını memnun ettiğini, ancak Meclis'in Ekim ortasına kadar tatilde olmasının Netanyahu’ya daha fazla manevra alanı sağladığını belirtti.
Sonuç olarak, Netanyahu zaman kazanmayı hedefliyor gibi görünüyor. Ancak Gazze halkı için bu bekleyiş, yardımların yalnızca geçici olacağı anlamına geliyor.
Kaynak: The Economist