'Çin'de Uygurlar selamünaleyküm bile diyemiyorlar'

Ziyaret ettikleri kamplardaki insanların düzgün koşullarda yaşamadığını ifade eden gazeteci Dr. Olsi Jazexhi, Uygurlar birbirlerine selamünaleyküm dahi diyemiyorlar.

Çin Halk Cumhuriyeti’nin Doğu Türkistan'ın bazı bölgelerinde inşa ettiği 'mesleki eğitim merkezleri'nde yüzbinlerce Uygurun zorla tutulduğu iddiaları bir kez daha gündemde. Her ne kadar bu merkezlerin eğitim amaçlı olduğu dillendirilse de, buralarda Uygur halkının dini inanç ve yaşam biçimlerine dair pek çok kısıtlama ile karşı karşıya kaldığı ifade ediliyor.

Kanadalı gazeteci Dr. Olsi Jazexhi bu kamplardan ikisini yerinde gözlemleyenlerden… Jazexhi, Çin’in daveti üzerine gazeteci olarak gittiği eğitim merkezlerinde tanık olduklarını basınla paylaştı.

"Eğitim merkezi değil toplama kampı"

Çin Halk Cumhuriyeti’nin gazetecileri Aksu ve Kaşkar şehirlerindeki 'mesleki eğitim merkezleri'ni gezdirdiğini söyleyen Jazexhi; "Ancak buralara okul demek zor, gördüklerim neticesinde buralara toplama kampı, ıslah evleri demenin daha doğru olacağını söylemeliyim. Henüz reşit olmayan insanların barındırıldığı ve zor şartlar altında yaşamak zorunda bırakılan insanların beyinlerinin yıkandığını gördüm."

Gazeteci Jazexhi’nin kendi tabiriyle bu toplama kamplarında dikkatini çeken bir başka detay ise Komünist Parti temsilcilerinin Han İmparatorluğu’nun bir parçası gibi davranmaları. Bu kamplarda Çin tarafının tüm azınlıkları yok ederek yani asimile ederek, kendilerini merkeze almaya çalıştığını ifade ediyorlar.

"Uygurlar kendi dillerinde selamünaleyküm dahi diyemiyor"

Ziyaret ettikleri kamplardaki insanların düzgün koşullarda yaşamadığını ifade eden gazeteci Dr. Olsi Jazexhi, yemek, barınma ve özgürlükler konusunda kampta yaşayanların baskı altında olduğunu ifade etti.

‘"İnsanların bu kamplara alınma sebepleri, başörtü takmaları, namaz kılmaları, Kuran okumaları. Kendi dillerini dahi konuşamıyorlar. Selamünaleyküm denildiğinde yanıt olarak Çinçe merhaba diyorlar. Ve korkmuşlar. Bu insanlar o kadar dışlanmış ki bırakın dünyayı kendi insanları ile bile görüşemiyorlar. Ayrıca çok ciddi sıkıntılar çeken bu insanların dünyanın kendilerinden haberdar olup olmadıklarını bile bilmiyorlar.’’

21. yüzyılda bu baskıları yaşayan ve seslerini duyuramayan Uygur Türklerinin yaşadıkları bu asimilasyon politikalarına karşı Müslüman ve Avrupa ülkelerinin Çin’e bu baskılarına son vermesi için dayatmada bulunması gerektiğine inanıyor.

Euronews