Cerrafa: Cezayir'de toplumsal barışın yolu siyasi ve düşünce mahkumlarının affı ile olur

Cezayir Cumhurbaşkanı Abdulmecid Tebbun tarafından başlatılan toplumsal birlik girişimi ve 1990'lardaki kanlı "kara dönem"de mahkûm edilen 298 kişinin serbest bırakılmasını sağlayacak özel bir yasa hazırlanması halkta geleceğe dair umutları artırdı.

Cerrafa: Cezayir'de toplumsal barışın yolu siyasi ve düşünce mahkumlarının affı ile olur

Cezayir'in 1988'de yaşanan kitlesel protestoların ardından açılım olarak planlanan çok partili sistem denemesi, maalesef "kara dönem" adı verilen yılların kapısını araladı.

Ülkede 1990'lı yıllarda yapılan seçimleri İslami Selamet/Kurtuluş Cephesi'nin (FIS) kazanması sonrası, ordu ve rejim, seçimleri iptal etti. Cezayir, İslami gruplar ile güvenlik birimleri arasında on yıl boyunca sürecek ve yüz binlerce cana mâl olacak kanlı ve kirli bir iç savaşa sürüklendi.

Resmi kaynaklara göre, bu dönemde en az 200 bin kişi hayatını kaybetti, tutuklananların ve hâlâ cezaevlerinde bulunanların sayısı ise bilinmiyor.

Tam bu bağlamda Cumhurbaşkanı Tebbun'un başlattığı toplumsal birlik girişiminin 1995'te ilan edilen "Şefkat Kanunları", 1999’da ilan edilen "Medeni Uyum" ve 2005’te ilan edilen "Ulusal Uzlaşı" adımlarının bir devamı olduğu belirtiliyor.

Hükümet 21 Temmuz'da yaptığı açıklamada, Adalet Bakanı Abdurreşit Tıbbi'nin Cumhurbaşkanı Tebbun'un direktifleri doğrultusunda "ülkenin şahit olduğu ulusal uzlaşı deneyimini göz önünde bulundurarak, bir kez daha ulusal uzlaşıyı ve toplumsal birliği güçlendirmek üzere özel düzenlemeler içeren yeni bir yasanın ön taslağını sunduğunu" açıkladı.

Toplumsal birlik şart

Eski Cezayir İslami Nahda Partisi milletvekili İzzeddin Cerrafa, Cumhurbaşkanı Tebbun tarafından başlatılan bu girişime siyaset sahnesinde yükselen ciddi bir ilgi bulunduğunu ancak içeriğinin net olmadığını belirterek, "Siyasi anlamda, Cezayir'i çevreleyen iç ve dış zorluklar göz önüne alındığında, toplumsal birliğin sağlanması Cezayir'de siyasi ve sosyal bir kaçınılmazlık haline geldi." dedi.

Toplumsal birlik veya ulusal uzlaşı girişiminin nihai hedefinin iç cephenin düzenlenmesi olduğuna dikkati çeken Cerrafa, "kara dönem" olarak isimlendirilen 1990'lı yıllarda yaşanan süreçte cezaevine giren kişilere atıfta bulunarak, "Bence toplum, tüm siyasi ve düşünce mahkumlarının, özellikle de 1990'ların mahkumlarının serbest bırakılmadan 'uzlaşma' denilen bir girişime güvenemez." ifadelerini kullandı.

Cerrafa, ülkenin tüm alanlarda ciddi bir kalkınmaya ihtiyacı olduğuna dikkati çekerek, "Girişimin asıl amacı, tüm düzeylerde gerçek bir kalkınma sağlamak üzere ülkenin tüm enerjisinin kanalize edilmesi için iç cepheyi güçlendirmektir." değerlendirmesinde bulundu.