BM: “Hızlı Destek” güçleri El Fasher’de 89 sivili katletti, BAE suça ortak

BM, Sudan’daki Hızlı Destek güçlerinin El Fasher ve Abu Shouk mülteci kampında sivillere yönelik saldırılar düzenlediğini ve 10 günde 89 kişinin yaşamını yitirdiğini açıkladı. Araştırmalar, BAE’nin milisleri finanse edip silah desteği sağladığını gösteriyor. Sudan’da insani kriz derinleşirken uluslararası toplumun somut destek sunması gerekiyor.

BM: “Hızlı Destek” güçleri El Fasher’de 89 sivili katletti, BAE suça ortak

Sudan’daki trajedinin derinliğini gözler önüne seren yeni bir gelişmede, Birleşmiş Milletler (BM) “Hızlı Destek” güçlerini Batı Sudan’daki El Fasher kenti ve Abu Shouk mülteci kampında “vahşi saldırılar” düzenlemekle suçladı. Saldırılar sadece on gün içinde 89 sivilin ölümüne yol açtı.

BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği sözcüsü Jeremy Lawrence, Cenevre’de düzenlenen basın toplantısında, Hızlı Destek güçlerinin El Fasher’in kuşatılmış bölgelerinde kasıtlı saldırılarda bulunduğunu ve en az 89 sivilin yaşamını yitirdiğini, bunların arasında Abu Shouk kampında 16 Zaghawa kabilesi üyesinin ise sahada infaz edildiğini açıkladı. Lawrence, bu saldırıların “savaş suçu” ve uluslararası insancıl hukukun ciddi ihlalleri olduğunu belirterek, etnik saiklerle işlenen bu cinayetlerin Darfur’daki soykırım trajedilerini hatırlattığını vurguladı.

Sudan ordusu, Hızlı Destek güçlerinin El Fasher’e yönelik yeni saldırısını püskürttüğünü duyurdu. Saldırganların geriye kalan kısmı ekipmanlarını bırakarak kaçtı. Ancak kuşatma ve devam eden çatışmalar hem sivilleri hem de orduyu ciddi şekilde zorlamaya devam ediyor; sağlık ve insani altyapı neredeyse tamamen çökmüş durumda.

BM ve bağlı kuruluşlar, El Fasher’de insani durumun çökme noktasına geldiğini, Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre kamp ve yerleşim alanlarında ciddi gıda sıkıntısı ve kolera salgını yaşandığını bildirdi. WHO sözcüsü Christian Lindmeier, Sudan genelinde 11 Ağustos itibarıyla 48.768 kolera vakası ve 1.094 ölüm tespit edildiğini açıkladı. Bu tablo, hem sağlık krizinin derinleştiğini hem de savaş ve kuşatma altında yaşam koşullarının tamamen yok olduğunu gösteriyor.

BM raporları ve bağımsız araştırmalar, Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) Hızlı Destek güçlerini finanse ederek ve silah sağlayarak çatışmayı beslediğini ortaya koyuyor. Abu Dabi, Sudan’dan Dubai üzerinden altın kaçakçılığı ağını kullanarak Hızlı Destek milislerini destekliyor. BAE’nin bu desteği yalnızca silah ve lojistikle sınırlı kalmayıp, diplomatik destekle de milisin uluslararası baskıya rağmen ayakta kalmasını sağladı.

Uzmanlar, BAE’nin bu müdahalesinin temel amacının Sudan’daki altın madenlerini kontrol etmek, Kızıldeniz ticaret yollarını güvence altına almak ve bölgesel rakip olabilecek güçlü bir Sudan devletinin oluşumunu engellemek olduğunu belirtiyor. Aynı zamanda Sudan, BAE için büyük güçlerle pazarlıkta kullanılabilecek bir stratejik koz olarak görülüyor.

Sudan’daki siviller, hem vahşi milislerin hem de insani kuşatmanın etkisiyle ölüm ve sefalet arasında kalmış durumda. BM’ye göre sadece 10 gün içinde 89 kişi hayatını kaybetti, ancak gerçek rakamın çok daha yüksek olduğu tahmin ediliyor. Ülke, salgınlar, açlık ve devlet çöküşüyle mücadele ederken uluslararası toplumun somut destek sunması gerektiği vurgulanıyor.