BAE’nin kumdan imparatorluğu dağalıyor mu?

Uluslararası medyada Birleşik Arap Emirlikleri ile ilgili yer alan haberlerin hemen hepsi, BAE’nin karıştığı savaş suçları, yol açtığı felaketler, kirli yönetimlerle işbirlikleri şeklinde. Bunlar dışında BAE ile ilgili bir haber bulmak imkansız.

BAE’nin kumdan imparatorluğu dağalıyor mu?

Mısırlı araştırmacı yazar Halil Anani Al Jazeera için “BAE, kumdan imparatorluk dağalıyor” başlığıyla bir makale kaleme aldı.

Birleşik Arap Emirlikleri isminin yükselişi 2014 yılında Mısır’daki darbeyi desteklemesinin ardından başlayan süreç ile hızlandı ki bu yaşanan olay ortadoğudaki bütün siyasi dengeleri değiştiren bir hadiseydi. BAE’nin bu yaptığı Arap Baharı’na yapılmış şüphesiz ağır bir darbeydi. On yıllardır sessizce varlık gösteren BAE’nin yaptığı bu çıkış bir çok kirli ilişki ve işbirliği barındırıyordu. Böylece bölgesel bir oyuncu olmaya çalışıyordu.

Birleşik Arap Emirlikleri 80’lerden 2004’e kadar Zaid bin Sultan tarafından sakin bir şekilde devletin kurumlarını tesis etmeye odaklanmış bir siyaset üzerine hareket etti. Zaid bin Sultan’ın ölümünden sonra yönetimi ele alan Halife Zaid de aynı sakin siyaseti devam ettirdi. Halife’nin hastalanmasının ardından yönetime gelen Muhammed bin Zaid ise bu siyasetin tam aksi bir yönde dış politikada ve iç politikada devleti yönetmeye başladı.

Muhammed Zaid kendisnin Körfez’den Fas’a kadar bir imparatorluk kurabileceğine inandı. Savaş babaları gibi silah ve para gücünü kaba bir şekilde kullandı. Bunu özellikle Arap Baharı’ndan sonra daha da arttırdı. Kendi hükmüne düşman olan anlayışların ve merkezlerin sahillerine kadar gelmesinden korktu.

Bin Zaid’in bilinen tüm girişimlerinin ardından bir imparatorluk kurmakta başarılı oldu mu sorusu sorulduğunda cevap “hayır” olacak. BAE’nin tüm Arap Baharı ülkelerine yaptığı müdahaleler başarısızlıkla sonuçlandı. BAE’ye Araplar’ın ve uluslararası toplumun bakışına büyük zarar verdi. Öyle görünüyor ki Bin Zaid’in imparatorluğu kumdan inşa edilmiş.

Sudan’a gelirsek, Sudan halkı, bütün askeri anlayışı reddetti. Özellikle Genelkurmay Başkanı Muhammed Hamdan’ı ki onlarca insanın ölümünden sorumluydu reddetti.

Yemen’de BAE’nin kendi ajandası olduğu sadece Suudi Arabistan’ın destekçisi olmadığı görülüyor. Ancak bu ajanda her gün yitip gidiyor. BAE’nin savaştaki varlığı gün geçtikçe anlamsızlaşıyor. Bu savaşla kendisini hoşgörü adası olarak göstermeye çalışan BAE’nin tüm imajı yıkıldı. Yemen’de açlıktan ve savaştan ölen binlerce çocuğun önünde çekilen ve yeniden yerleşen Emirliklerin durumunu gözler önünde tüm çıplaklığıyla bırakıyor.

Mısır’da verdiği destek sonucu yönetime gelen askeri anlayıştan Mısır halkı her geçen gün yükselen bir memnuniyetsizlikle şikayet ediyor. Yaşanan ekonomik buhranla patlama noktasına gelen Mısır halkı BAE’ye de lanet okuyor.

Libya’da BAE’nin desteklediği Hafter’in başarısızlığı gün gibi ortada. 4 ay önce başlatılan Trablus’u ele geçirme operasyonu hala başarıya ulaşamadı.

Katar ambargosuna gelince, bu da başarısızlığa uğradı. Katar ambargodan daha güvenli ve bölgede daha tesirli olarak çıktı. BAE’nin Katar’ı bölgesel ve uluslararası izolasyona uğratma çabası tümüyle yenilgiye uğradı.

Al Jazeera