Avrupa'da ayrımcılık: 'Başörtülü adayların iş başvurularında reddedilme olasılığı 3 kat daha fazla'

Almanya, Hollanda ve İspanya'da yapılan araştırmalara göre, başörtülü kadınların iş başvurularında reddedilme olasılığının, diğer kişilere göre 3 kat daha fazla olduğu ortaya çıktı.

Avrupa'da ayrımcılık: 'Başörtülü adayların iş başvurularında reddedilme olasılığı 3 kat daha fazla'

Araştırmacılara göre, başörtülü kadınların işgücü piyasasında hala ayrımcılığa maruz kaldığına dair güçlü kanıtlar bulunuyor.

Avrupa Göç ve Etnik İlişikiler Araştırma Merkezi tarafından yapılan araştırma, Utrecht Üniversitesi öğretim üyesi Valentina Di Stasio öncülüğünde gerçekleştirildi.

Araştırma kapsamında Hollanda, Almanya ve İspanya'da 3 aynı iş ilanı için tamamen aynı içerikte bilgilerin yer aldığı başvuru formu gönderildi. Kadınların başvurularındaki tek fark, özgeçmişe eklenen fotoğraftı. 

Bazı başvurularda başı açık kadın fotoğrafı kullanılırken, diğer bazı formlara da, aynı kadının başörtülü fotoğrafı eklendi.

Kadınlar arasında başörtüsü takmayan başvuru sahiplerinin yaklaşık yüzde 70'i iş başvurusu için olumlu yanıt alırken, başörtüsü takan kadın adayların yalnızca yüzde 35'i işe kabul edildi.

'İngiltere'de ise Batılı olmayan isimleri nedeniyle insanlar ayrımcılığa uğruyor'

Araştırmacı Valentina Di Stasio'ya göre, başörtülü kadınların ortalama olarak başı açık kadınlardan iki kat daha iş başvurusu yapması gerekiyor. Başörtülü kadınlar açısından, danışma veya satış asistanı gibi müşteriyle temas gerektiren bir iş başvurusunun reddedilme olasılığı üç kat daha fazla.

Hollandalı araştırmacıya göre, daha önceki çalışmalar, başörtüsü olsun ya da olmasın, iş görüşmeleri sırasında İslami ve Batılı olmayan bir geçmişe ilişkin tüm referansların olumsuz bir etkiye sahip olduğunu zaten ortaya koyuyor. 

Di Stasio, Hollanda'da yayımlanan Trouw gazetesine, “Norveç ve İngiltere'de iş başvurularına fotoğraf eklemek geleneksel değildir. Bu ülkelerde daha önce yaptığımız araştırmalar, insanların Batılı olmayan isimleri nedeniyle ayrımcılığa uğradığını gösterdi" dedi.

Müslüman Ayrımcılığı İzleme Raporu'nda da, her 5 Hollandalı Müslümandan 4'ünün geçen yıl işgücü piyasasında ayrımcılığa uğradığı vurgulandı.

Valentina Di Stasio, bazı Hollandalı işverenlerin etnik köken ya da görünüm içermeyen yeni işe alma yöntemleri gibi uygulamalarla durumu tersine çevirmeye çalışmasına rağmen, bu konuda henüz gerçek bir ilerleme kaydedilemediği görüşünde.

Di Stasio, özellikle Covid salgını sonrası işgücü piyasasında ortaya çıkan personel açığının, ayrımcılığı ortadan kaldırıp kaldırmayacağına ilişkin sorulara, “İşverenlerin ayrımcılığı göze alamayacağını düşünebilirsiniz. Ama ne yazık ki, durumun böyle olduğunu gösteren bir araştırma yok” karşılığını veriyor.

Amatör futbol kulüplerinde ayrımcılıkla mücadele konusunda araştırmalar yürüten Rotterdam Erasmus Üniversitesi'nden Prof. Dr. Robert Dur, işgücü piyasası ayrımcılığına karşı yeni yöntemleri deneme konsunda çok az şey yapıldığını düşünüyor.