AB'yi kuran Maastricht Anlaşması 28 yaşında

Avrupa Birliği'ni (AB) kuran ve temel yapısını oluşturmasıyla bilinen Maastricht Anlaşması'nın 28'inci yıl dönümü yarın İngiltere'nin Birlikten ayrılmasının burukluğuyla kutlanacak.

AB'yi kuran Maastricht Anlaşması 28 yaşında

İç siyasette yoğun tartışmaların ardından 12 Avrupa ülkesi Almanya, Fransa, İngiltere, İtalya, İspanya, Hollanda, Belçika, Portekiz, Yunanistan, Danimarka, İrlanda ve Lüksemburg, Hollanda'nın Maastricht şehrinde 7 Şubat 1992'de AB'yi kuran anlaşmaya imza attı.

Maastricht Anlaşması'nın 1 Kasım 1993'te yürürlüğe girmesiyle Avrupa Ekonomik Topluluğu (AET) Avrupa Birliği'ne dönüşmüş oldu.

Hüzünlü yıl dönümü

Güçlü bir Birlik kurmayı hedefleyen Maastricht Anlaşması, bu yıl dönümünü hüzünlü bir şekilde kutluyor.

Anlaşmayı ilk imzalayan ve Birliğin en güçlü üyelerinden kabul edilen İngiltere'yi 31 Ocak'ta kaybeden AB, bir sonraki genişlemeye kadar 27 üyeli bir birlik olarak varlığını sürdürmeye hazırlanıyor.

İlk kez üye kaybı yaşayan ve genişlemeye mesafeli yaklaşan AB genelinde, Birliği var eden Maastricht Anlaşması'nın son 28 yılda ne kadar başarılı olduğu da tartışılıyor.

İş birliği ve koordinasyon için dev adım

Anlaşmanın temel hedefi, taraf ülkelerin, genel politikalar alanında daha fazla iş birliği ve koordinasyonunu sağlamak olarak tanımlanıyor.

Anlaşma, "ulus devletlerden oluşan bir birlik", "Avrupa vatandaşlığı" ile "ortak ekonomi ve parasal birlikten" oluşan üç ana hedefle ortaya çıktı.

Anlaşma ile üye ülkeler arasında ekonomik, siyasi ve hukuki ilişkiler yeni bir boyut kazanırken, Ekonomik ve Parasal Birlik, Ortak Dışişleri ve Güvenlik Politikası ile Adalet ve İçişleri alanında iş birliği başlıklarıyla yeni kurulan AB'nin üç temel direği oluşturuldu.

Üye ülkelerin ekonomik ve parasal birliği için bir plan oluşturan anlaşma, bugün Avro Bölgesi adıyla bilinen bağımsız bir Avrupa Merkez Bankası (ECB) tarafından yönetilecek olan avro para biriminin gerekli hazırlıklarının tamamlanmasını da hedef olarak belirledi.

Ünlü Maastricht kriterleri belirlendi

Anlaşmayla üye ülkelerin ekonomik ve parasal birliğe katılabilmeleri için gerekli şartlar ortaya kondu.

Bu çerçevede ilk şart, "toplulukta en düşük enflasyona sahip üç ülkenin yıllık enflasyon oranları ortalaması ile ilgili üye ülke enflasyon oranı arasındaki fark 1,5 puanı geçmemeli" olarak belirlendi.

Diğer şartlar ise şöyle sıralandı:

"Üye ülke kamu borçlarının gayrisafi yurt içi hasılaya (GSYİH) oranı yüzde 60'ı geçmemelidir. Üye ülke bütçe açığının GSYİH'ye oranı yüzde 3'ü geçmemelidir. Herhangi bir üye ülkede uygulanan uzun vadeli faiz oranları 12 aylık dönem itibarıyla fiyat istikrarı alanında en iyi performans gösteren 3 ülkenin faiz oranını 2 puandan fazla aşmamalıdır. Son 2 yıl itibarıyla üye ülke parası diğer bir üye ülke parası karşısında devalüe edilmiş olmamalıdır."

"Avrupa vatandaşı" kavramı oluşturuldu

Maastricht Anlaşması'nın diğer önemli bir katkısı ise "Avrupa vatandaşı" kavramını oluşturması oldu.

Anlaşmayı 28 yıl önce imzalayan 12 üye ülke vatandaşları, Avrupa vatandaşı olarak kabul edildi. Bu vatandaşların diğer üye ülkeler arasında özgürce seyahat ve ikamet etmesi ile Avrupa ve yerel seçimlerde oy kullanmalarının önü açıldı.

Ortak dış politika hedeflendi

Maastricht Anlaşması ile aynı zamanda ortak dış ve güvenlik ile adalet ve içişlerinde iş birliği politikalarının belirlenmesine karar verildi.

Bu çerçevede, AB üyesi ülkeler ve Birliğin ortaklık kurduğu diğer ülkelerin güvenlik güçleri arasında, uluslararası organize suçlar ve terörizm konusunda iş birliği ve etkili çalışma ortamı sağlamak amacıyla bir Avrupa Polis Teşkilatı (Europol) kurulması kararı da Maastricht Anlaşması ile alındı.

AA