Abu Dabi destekli arap kanalları, Washington’da İsrail için timsah gözyaşları döktü
BAE destekli El-Hadath ve El-Arabiya, Washington’daki saldırının ardından İsrail’in resmi açıklamalarını sorgusuz yayınlayarak, Gazze’deki soykırımı görmezden geldi. Filistin direnişini “antisemitizm” olarak yaftalayan bu yayınlar, Arap medyasının nasıl bir propaganda aracına dönüştüğünü gözler önüne serdi.

İşgalci İsrail'in Washington Büyükelçiliği'ni hedef alan saldırının ardından, BAE’ye ait El-Hadath ve kardeş kanalı El-Arabiya'nın yayınları, medyada tarafsızlık ilkesinin ne denli zedelendiğini bir kez daha gözler önüne serdi. Her iki kanal da, İsrailli Siyonist Bakan Gideon Sa’ar’ın açıklamalarını sorgusuz sualsiz yayınlayarak, adeta bir sözcü gibi hareket etti.
Saldırı sonucu bazı Amerikan büyükelçilik çalışanlarının ölmesi, BAE destekli bu medya organları tarafından “dünyada artan antisemitizmin kanıtı” şeklinde yansıtıldı. Ancak bu yorumlar, saldırının gerçek bağlamını göz ardı etti ve İşgalci İsrail’in Gazze’deki soykırım suçlarına karşı gelişen küresel öfkeyi yok saydı.
Binyamin Netanyahu'nun, “diplomatik misyonlar için daha fazla güvenlik önlemi alınmalı” çağrısı da aynı medya kanalları tarafından manşetlere taşındı. Ancak bu haberler, adeta İsrail’e taziye yayınları gibi sunuldu; saldırı kurbanlarının kimliği veya saldırının sebepleri hakkında derinlemesine hiçbir sorgulama yapılmadı.
Amerika'da Gazze’deki katliamlara karşı düzenlenen kitlesel protestolar ise bu kanallar tarafından “antisemitik” olarak etiketlendi. Oysa gösteriler, Yahudi halkına değil, savaş suçları işleyen bir devlet politikasına karşı düzenleniyordu. Fakat El-Hadath ve El-Arabiya bu gerçeği görmezden geldi. Yayın politikaları, Filistinlileri şeytanlaştırmaya ve Siyonist İsrail’in savaş suçlarını aklamaya yönelikti.
Bu medya tutumu artık yalnızca mesleki bir zaaf değil; açık bir iş birlikçiliğe dönüşmüş durumda. Bu kanallar, İşgalci İsrail'in Arap dünyasında kaybettiği halk desteğini, Arap rejimlerinden ve sermayesinden satın aldığı medya desteğiyle telafi etmeye çalışıyor.
El-Hadath ve El-Arabiya, her hafta Filistinli yetkililerin açıklamalarını bağlamından koparıp “zehirli içerik” üretirken, İsrailli siyonist generallerin çocukları bombalamanın “eğlenceli” olduğunu söyleyen sözlerini asla haber yapmıyor. Su kaynaklarını keserek Gazze halkını susuz bırakma çağrıları da bu ekranlarda yer bulmuyor.
Sonuç olarak, bu medya organları sadece yanlı değil; aynı zamanda suç ortağı. Halkları susturmayı, işgali meşrulaştırmayı, ve Arap dünyasını sessizliğe gömmeyi amaçlayan organize bir medya kampanyasının parçası hâline geldiler.
Bu nedenle, bu kanalları izleyen ya da onları güvenilir bilgi kaynağı olarak gören herkes, bu çarpıtılmış medya düzenine ortaklık ediyor. Bu medya sistemine maddi destek verenler ise, ümmetin servetini kendi değerlerine karşı bir propaganda makinesine dönüştürmüş oluyor. El-Hadath ve El-Arabiya bugün sadece birer televizyon kanalı değil; Arap halklarının hakikatle bağını kesmeye çalışan, tehlikeli bir projenin ekran yüzleri.
Kaynak: thelenspost.com