AB: Açlık grevindeki Filistinli "idari tutuklu" Avavde derhal serbest bırakılmalı

Avrupa Birliği (AB), İşgalci İsrail'in idari tutukluluk uygulamasına karşı 6 aya yakın süredir açlık grevine devam eden Filistinli Halil Avavde'nin "hemen" serbest bırakılması çağrısı yaptı.

AB: Açlık grevindeki Filistinli "idari tutuklu" Avavde derhal serbest bırakılmalı

AB Filistin Temsilciliği, Avavde'nin açlık grevi nedeniyle aşırı kilo kaybetmiş fotoğrafıyla paylaştığı sosyal medya mesajında, "Hiçbir suçlama olmadan tutuklanmasını protesto etmek için 170 gündür açlık grevinde olan, ölümün eşiğindeki Avavde'nin fotoğraflarıyla şok içindeyiz. Kendisine suçlama yöneltilmiyorsa bir an önce serbest kalmalı." ifadeleri yer aldı.

Ailesi tarafından yayımlanan videoda Avavde, müşahede altında tutulduğu hastanede sağlık durumu kötüleşmesine rağmen "İşgalci İsrail'in keyfi uygulamasına karşı eylemine devam edeceğini" açıklamıştı.

Ne olmuştu?

İşgalci İsrail tarafından en son 27 Aralık 2021'de olmak üzere birkaç kez tutuklanan Avavde, kendisi hakkında verilen "idari tutukluluk" kararına karşı açlık grevi başlatmıştı.

Avavde, 111 gün sürdürdüğü açlık grevini, hakkındaki "idari tutukluluk" kararının kaldırılması teminatına karşılık 21 Haziran'da sonlandırmış ancak İsrail'in verdiği sözü tutmaması üzerine 3 Temmuz'da yeniden açlık grevine başlamıştı.

Açlık grevi nedeniyle hayati tehlikesi bulunduğu belirtilen Avavde'nin tahliye talebi 15 Ağustos'ta Batı Şeria'daki Ofer Askeri Mahkemesince reddedilmişti.

Filistinli tutuklunun sağlık durumuyla ilgili 25 Ağustos’ta AA’ya konuşan eşi Delal Avavde, eşinin sağlık durumunun çok kritik olduğunu ve “her an öleceğinden endişe ettiklerini" söylemişti.

İşgalci İsrail'in Filistinlilere yönelik "yargısız" cezası: İdari tutukluluk

İngiliz sömürge dönemindeki Olağanüstü Hal Yasası'ndan uyarlanan İşgalci İsrail askeri yasaları, tutuklanan kişinin hakkındaki suçlamayı ya da bununla ilgili delilleri "güvenlik" gerekçesiyle öğrenemediği "idari tutukluluk" uygulamasını içeriyor.

İnsan haklarına aykırı bu uygulama, İsrailli ve Filistinli insan hakları örgütlerinin yanı sıra uluslararası kuruluşlar tarafından da yoğun biçimde eleştiriliyor.

İşgalci İsrail ordusu, iç istihbarat teşkilatı Şabak (Şin-Bet) ile iş birliği halinde, işgal altındaki Batı Şeria'da "ileride suç işleyebileceği" gerekçesiyle Filistinlileri idari tutuklu olarak gözaltına alabiliyor. Gözaltındaki Filistinliler, 8 gün içinde askeri mahkemeye çıkartılıyor.

Ancak burada tutuklu Filistinli veya avukatı, askeri savcının mahkemeye sunduğu tutuklama gerekçesini, bununla ilgili delilleri "güvenliğe zarar verebileceği" gerekçesiyle öğrenemiyor. Bu nedenle bir yargı süreci ya da savunma mümkün değil.

İsrailli insan hakları örgütlerine göre, askeri mahkemeler, tutuklanan kişilere yönelik kararlarda "otomatik onay mercileri" şeklinde hareket ediyor.

Filistinliler, haklarındaki suçlamayı öğrenemeden ve kendilerini savunma hakkından mahrum şekilde 6 aya kadar hapse atılabiliyor. Altı ay sonra yeniden askeri mahkemeye sevk edilen ancak suçlamadan habersiz bir Filistinlinin tutukluluk süresi 5 yıla kadar defalarca uzatılabiliyor.