Yapıcıoğlu: Yerel seçimlere daha hazırlıklı, daha dinç ve heyecanını büyütmüş bir şekilde hazırlanıyoruz

HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, sözlerimin hemen başında dün gece saatlerinde Fas'ta meydana gelen deprem dolayısıyla hayatını kaybeden depremde vefat eden kardeşlerimize  Allah'tan rahmet diliyorum. 6 Şubat  tarihinde 11 vilayetimizi etkileyen depremle sarsıldık. Yerkürenin doğusundan, batısından kuzeyine güneyinden onlarca farklı ülkeden yüzlerce ekip deprem için koşup gelmişlerdi. Nasıl o gün bize yardımcı insanlar koşup geldiyse bugün sıra bizde bugün de evet biz hala yaşadığımız çifte depremin yaralarını sarmaya çalışıyoruz bir yandan ama Fas'taki kardeşlerimize aynı şekilde dünyanın dört bir tarafından yardımların gitmesi gerekiyor. Bu konuda bütün yardım kuruluşlarına ve hükümetlere buradan bu çağrımızı yapmış olalım. 

"Yerel seçimlere taze ve umutlarını büyütmüş bir şekilde hazırlanacağız"

Bugün Yıldırım ilçemizin 4. olağan kongresi için bir araya geldik. Bir süredir ilçe kongrelerimizi yapıyoruz. Ekim ayı sonuna kadar ilçe kongrelerimizi tamamlayıp daha sonra aralık ayının sonuna kadar da il kongrelerimizi 31 Mart Pazar günü yapılacak olan yerel seçimlere daha hazırlıklı, daha dinç, daha, taze ve ümitlerini, heyecanını büyütmüş bir şekilde hazırlanacağız.

HÜDA PAR seçimlerde en fazla konuşulan partilerden biri oldu. HÜDA PAR üzerinden bütün propagandalarını yaptılar. Bütün oklarını, bütün şimşeklerini bize doğru tabiri caizse attılar. Sonuç itibariyle büyük bir hüsran yaşadılar. Biz o zaman da söylemiştik. Bakınız ilaç ile zehir arasındaki fark dozdur. Siz sabah, öğlen, akşam, gece yatmadan önce uyku arasında, sabahın köründe HÜDA PAR ile kalkıyorsunuz. Üstelik HÜDA PAR ile  ilgili söylediğiniz şeylerin çoğu yalan, çoğu iftira. Siz bile kendi söylediklerinize inanmıyorsunuz. Siz kendi bünyenizi zehirleyeceksiniz dedik, inandıramadık. Sonuç itibariyle kaybettiler. Onların bu saldırıları bizi yıldırmadı. Bizi durdurmadı, bizi küçültmedi. Bize şevk verdi. Bizi tanımayanlar merak etti, araştırdı, bizi okudu, tanıdı. Ve inşallah her seçimde bir öncekine göre daha büyük bir destekle millet bizi büyütecek. Çünkü HÜDA PAR bu milletin bağrından çıkmıştır. 

"Karma eğitim dayatmasından vazgeçilsin"

Evet. Şu anda seçimleri bitti. Cumhurbaşkanı seçimi de yapıldı. Onu da kaybettiler. Şu son birkaç gündür yeniden HÜDA PAR onların ağzına sakız bulundu. Ne diyorlar? Geçen gün bir televizyonda bir tartışma programında bir akıllı şöyle söylüyor. Önce çarpıtıyor tabii. Bizim söylediklerimizi. Mesela biz karma eğitimle ilgili diyoruz ki karma eğitim dayatmasından vazgeçilsin. Isteyen kız çocuğunu kız okuluna, erkek çocuğunu erkek okuluna isteyen de kız veya erkek çocuğunu karma okula gönderebilsin. Bu bir haktır diyoruz. Onlar ne diyorlar? Şöyle çarpıtıyorlar. Aslında kız çocuklarının okumasına karşılar. Biz yeni sivil bir anayasa yapalım diyoruz. Şu anda Türkiye'nin yönetildiği anayasa bir askeri cunta anayasasıdır. Bu anayasadan kurtulmanın zamanı gelmiştir. Bu parlamento yeni, adil, özgürlükçü bir anayasa hürriyetleri ve insanı merkezi alan bir anayasa yapabilir diyoruz. 

Gelin hep beraber siyaset kurumu olarak, akademi çevreleri olarak, bir masanın etrafında oturalım, konuşalım. Onlar diyorlar ki HÜDAPAR gelirse anayasanın şu maddesi, bu maddesini veya şu kavramı ya da şu konudaki yaklaşımının kökten değiştirecek yeni bir şey olacak. Yani özetle biz her ne söylüyorsak illa ki bir yerlerini çarpıtıyorlar ya da cımbızlayıp alıyorlar. Mesela eğitimle ilgili biz diyoruz ki eğer siz eğitim sisteminizde müfredatınızı düzeltmez. Çocuklarınıza maddi birimlerin yanında aynı zamanda ahlaklı olmayı öğretmezseniz o çok iyi bilgi almış, çok iyi bir öğretim görmüş veya eğitim aldığını zannettiğiniz gençler anne baba katili olabiliyor. Ya da okullarda taciz vakaları artabilir deyince bunu da çarpıtıyorlar. Önceki bağlamından koparıp karma eğitim, karma eğitimdeki gençler birbirini taciz ediyor diye çarptırıyorlar. 

"Asgari ücretlinin aldığı para kirasına yetmiyor"

Halk geçim sıkıntısı çekiyor. Sonradan Cumhurbaşkanı güya bizleri konuşturuyormuş. Bu şekilde biz gündemi değiştiriyormuşuz. Kiralar, uçmuş, gitmiş. Bir asgari ücretlinin aldığı aldığı para neredeyse kirasına yetmiyor. Bazı şeylerde kesin olarak geçiyor. Şimdi kendilerini iktidarın alternatifi gibi gösterenler seçimden önce biraz önce bahsettim. Ne diyorlardı? Sanki Merkez Bankası faizleri yükseltse politika faizini her şey günlük gülistanlık insanlık olacak değil mi? Sorun oydu. E buyurun yükseldi işte. Sekiz buçuktan on beşe sonra on yedi buçuğa, sonra da yirmi beşe çıktı. Ne oldu? Ne oldu? Enflasyon düştü mü? İşsizlik mi azaldı? 

"Yılbaşından önce seyyanen zam yapılmalıdır"

Kiraların on bini aştığı bir zaman diliminde emekliye yedi bin beş yüz lirayla geçin demek doğru değildir, adalet değildir. Dört kişilik bir ailenin açlık sınırının çok çok altında olan bir rakamla geçinmek mümkün değil. Paranın bu kadar değer kaybettiği, alım gücünün bu kadar düştüğü bir zamanda emekliye yılbaşını bekle. Yılbaşında seni rahatlatacağız demek çare değildir. Emeklinin yılbaşını bekleyecek takati kalmamış. Mutlaka bir formül bulunur. Yılbaşından önce hemen seyyanen bir zam yapılmalıdır.