Yapıcıoğlu: Şehirlerin, HÜDA PAR belediyeciliği ile tanışması için çalışmalarımızı yapıyoruz

Yerel seçimler hakkında konuşan HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, "Adaylarımızı çıkardık, biz de vatandaşın desteğine talibiz ve önümüzdeki dönem için şehirlerin HÜDA PAR belediyeciliği ile tanışması için çalışmalarımızı yapıyoruz." dedi.

Yapıcıoğlu: Şehirlerin, HÜDA PAR belediyeciliği ile tanışması için çalışmalarımızı yapıyoruz

HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, seçim çalışmaları kapsamında Isparta'da basın mensuplarıyla bir araya geldi.

Yapıcıoğlu, Gazze'de yaşanan siyonist vahşet ve devam eden seçim çalışmaları hakkında açıklamalarda bulundu.

Partisinin meselelere bakış açısını ve belediyecilik anlayışını anlatan Yapıcıoğlu, "Bizim meselelere yaklaşımımız insanı merkeze alan ve adaleti önceleyen, adaleti gerçekleştirme bilinci birinci öncelikli hedefi olarak ilan eden bir siyasi anlayışla memleketimize hizmet etmeye çalışıyoruz." ifadelerini kullandı.

Yerel seçimlerden dolayı Gazze'de yaşanan soykırımın unutulmaması gerektiğini belirten Yapıcıoğlu, "Gazze'deki soykırım ve o vahşet devam ettiği müddetçe bizim içimizden şarkılı, türkülü, müzikli seçim kampanyaları yapmak gelmiyor. Zira orada sadece uçaklardan atılan tonluk bombalarla yıkılan, enkazların altında insanlar can vermiyor, uzunca bir süredir birkaç haftadır insanlar açlıktan ölmeye başladı, susuzluktan, ilaçsızlıktan insanlar ölüyor." dedi.

"7 Ekim'den bu yana Gazze'de çok ciddi bir zulüm yaşanıyor"

Gazze'de siyonist işgal rejiminin zulmünden dolayı seçimlere coşkulu bir şekilde giremediklerini belirten Yapıcıoğlu, "Malumlarınız olduğu üzere memleketin genelinde seçim havası var. Seçime 30 günden az bir zaman kaldı. 31 Mart günü sandıklar önümüze gelecek, 4 ayrı pusula ile önümüzdeki 5 yıl için mahallemizi temsil edecek muhtarlarımızı, belediye meclis üyelerimizi, il genel meclis üyelerimizi ve belediye başkan adaylarımızı seçeceğiz. Normal şartlarda önceki yıllarda seçim dönemlerinde seçime aylar kala yoğun bir şekilde ülke gündemi sadece seçim idi. Aslında şu anda da ülke gündeminin belki bir numaralı gündemi seçim. 7 Ekim'den bu yana Gazze'de çok ciddi bir zulüm yaşanıyor, soykırım yaşanıyor. Maalesef aradan geçen 5 aya rağmen ayağa kalkanlar, buna itiraz edenler, bir şeyler yapmaya çalışanlar, bu zulmü durduramadı. Uluslararası hukuk devreye girdi, Uluslararası Adalet Divanı'nda soykırım suçlaması ile siyonist işgalciler hakkında dava açıldı, fakat bu da durduramadı onları. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin yapısı itibarı ile orada acil insani ateşkes kararı bile çıkarılamıyor. Amerika tek başına bütün karar tasavvurlarını veto ediyor. Eğer bu zulüm devam ederse bundan sonra da seçim gününe kadar da daha önceki dönemlerde alışıldık bir seçim kampanyası yapmak doğrusu bizim içimizden gelmiyor." ifadelerini kullandı.

"Şehirlerin, HÜDA PAR belediyeciliği ile tanışması için çalışmalarımızı yapıyoruz"

Yerel seçimlerle ilgili sahada olduklarını ve şehirlerin HÜDA PAR belediyeciliğiyle tanışması için çalıştıklarını belirten Yapıcıoğlu, "Evet seçim dolaysıyla memleketi dolaşıyoruz. Dün Antalya'daydık, bugün de Isparta'dayız. Adaylarımızı çıkardık, biz de vatandaşın desteğine talibiz ve önümüzdeki dönem için şehirlerin HÜDA PAR Belediyeciliği ile tanışması için çalışmalarımızı yapıyoruz. Lakin dediğim gibi Gazze'deki soykırım o vahşet devam ettiği müddetçe bizim içimizden şarkılı, türkülü, müzikli seçim kampanyaları yapmak gelmiyor." dedi.

"Gazze'deki zulmün durması için kim bugüne kadar ne yapmışsa biz hepsini değerli görüyoruz"

Gazze'de yaşanan mezalime değinen Yapıcıoğlu, "Orada sadece uçaklardan atılan tonluk bombalarla yıkılan enkazların altında insanlar can vermiyor, uzunca bir süredir, birkaç haftadır insanlar açlıktan ölmeye başladı, susuzluktan, ilaçsızlıktan insanlar ölüyor. Bu, Aksa Tufanı ismi ile başlayan, 7 Ekim operasyonundan sonra aslında bazı uluslararası ilişkiler uzmanı hocaların da dediği gibi gerçekte uluslararası hukuk diye bir şeyin olmadığı gerçeğin açığa çıkardı. Aynı zamanda Filistin'i, Mescid-i Aksa'yı, Gazze'yi kendisine dert edinen insanların zaaflarının ne olduğu ortaya çıktı. 2 milyarlık İslam alemi 2 milyonluk Gazze'ye yeterince sahip çıkamadı, onları doyuramadı, oradan feryatlar yükseliyor. 'Biz sizden gelip bizim adımıza savaşmanızı istemiyoruz, sizden silah veya cephane yardımı da istemiyoruz ama buradaki savunmasız kadınlara ve çocuklara su ve ekmek de gönderemiyor musunuz?' diyorlar. 'İlaçsızlıktan kıvranan, basit hastalıklardan dolayı can veren kardeşlerinize ilaç da mı gönderemiyor musunuz?' diyorlar. Orada temiz su yokluğundan dolayı salgın hastalıklar baş gösteriyor. Orada halen enkazların altında binlerce insan cesetleri duruyor, aylardır orada duruyorlar. Orada gıdaya erişim mümkün değil. Malumlarınız olduğu üzere birkaç gün önce oraya giden bir yardım konvoyunu haber alan Gazzeliler belki birkaç kilo un alabilmek için, belki çocuklarını doyurabilecek birkaç lokma yiyecek alabilmek için oraya yığılınca üzerlerine ateş açılmak suretiyle 100'den fazla kardeşimizi, 100'den fazla mazlumu, masumu katlettiler ve yüzlercesini yaraladılar. Bütün dünyanın gözünün içine bakarak yine yalan söylediler ve dediler ki orada yardım dağıtım esnasında bir izdiham oluştu ve bu izdihamdan dolayı bazı insanlar yaralandı. Oradaki zulmün durması için kim bugüne kadar ne yapmışsa biz hepsini değerli görüyoruz. Gayemiz kimseyi zor durumda bırakmak ya da kimsenin niyetini sorgulamak değildir, ama şunun da bilinmesi gerektiğini söylüyorum, kendimizi de dahil ederek diyoruz ki; 'Bugüne kadar oradaki zulmün durması için harekete geçip bir şeyler yapmaya çalışan kim varsa bütün bu yaptıklarının yetersiz olduğunu görüyoruz ve daha fazla bir şeyler yapılması gerektiğini' söylüyoruz. Israrla ve tekrarla biz bunu söylemeye devam edeceğiz. Eğer yapılanlar yeterli olsaydı, bu zulmü durdurmuş olurduk. Yapılanalar yetersiz ki halen devam ediyor." şeklinde konuştu.

"Eğer bu zulmü durduramazsak, bu zulüm Filistin ile sınırlı kalmayacak"

Siyonist işgal rejiminin yapmış olduğu zulümlerin nedenlerine değinen Yapıcıoğlu, "Kanaatimize göre oradaki siyonistlerin, oradaki işgalcilerin bu kadar pervasız, bu kadar vahşi, bu kadar umursamaz bir şekilde dünyanın gözünün içine baka baka kameraların önünde canlı yayında bu zulümleri yapabilmelerinin asıl sebebi ellerinde bulunduklarını teknolojik ya da ekonomik güç değildir, süper güçleri arkalarına almaları da değildir. Asıl sebep bizlerin yani İslam Dünyası'nın ya da gayrimüslim de olsa insanlıktan yana, adaletten yana tavır koyan insanların yeterince bir araya gelememeleri, bir birlik oluşturamamaları, güçlerini bir şekilde toplayamamalarıdır. Bizim bu dağınıklığımız, bizim ufak tefek sebeplerle enerjimizi ve mesaimizi birbirimizin aleyhine kullanmamız sebebi ile bütün dünyada bir zulüm almış başını gidiyor. Eğer bu zulmü durduramazsak bu zulüm Filistin ile sınırlı kalmayacak, yavaş yavaş genişleyerek belki Allah korusun bizi de içine alacak bir ateş gibi etrafı kasıp kavuracak." dedi.

"İnsanlıktan istifa etmemiş herkese çağrımızdır: 'Bu zulmü bir an önce durdurun'"

Gazze'de yaşanan mezalime son verilmesi için herkesin üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmesi gerektiğini belirten Yapıcıoğlu, "Öyleyse bütün insanlığa, insanlıktan istifa etmemiş herkese çağrımızdır: 'Bu zulmü bir an önce durdurun, hiçbir şey yapamıyorsanız oradaki kardeşlerinizin acil ihtiyacı olan gıdayı, suyu, ilacı, yakıtı, enerjiyi onlara göndermenin bir yolunu bulunuz. Bunun için siyonistlerin olmayan insafından bir şey beklemeyiniz, onlardan izin alma gibi bir zillete düşmeyiniz. Kardeşlerimizin ihtiyacı olan şeyleri karadan, denizden, havadan her ne suretle olursa olsun ve ne pahasına olursa olsun mutlaka ulaştırmalıyız, ulaştırmazsak dediğim gibi ateş hepimizi içine alacak kadar genişleyebilir." ifadelerine yer verdi.

"81 vilayetin tamamında kendi adaylarımız, kendi parti logomuz ile seçimlere katılacağız"

Yerel seçimlere 81 ilde parti logolarıyla girdiklerini ve "Bu yarışta biz de varız" diyen Yapıcıoğlu, "2024 31 Mart'ında yapılacak olan yerel seçimlerde ilk defa 81 vilayetin tamamında kendi adaylarımız, kendi parti logomuz ile seçimlere katılacağız. Isparta'da da ilk defa seçime giriyoruz. Isparta'da hem il genel meclis adaylarımız bütün ilçelerimizde hem merkezde ve ilçelerimizde belediye başkan adaylarımız var. Bu yarışta biz de varız ve inşallah meselelere yaklaşımımız, insanı merkeze alan ve adaleti önceleyen, adaleti geçekleştirme bilinci birinci öncelikli hedefi olarak ilan eden bir siyasi anlayışla memleketimize hizmet etmeye çalışıyoruz." dedi.

"Seçime gidiyoruz, savaşa değil"

Seçimde nefret dilinin kullanılmaması gerektiğini belirten Yapıcıoğlu, "Bu manada seçim sathı mailine girdikten sonra bazı siyasi partilerin, bazı şahsiyetlerin, bazı kişilerin kullanmış oldukları dille ilgili de şu çağrıda bulunuyoruz, diyoruz ki, 'Önümüzde bir seçim var, biz seçime gidiyoruz, savaşa değil' Diğer bütün siyasi partiler bizim siyasi rakiplerimizdir. Hiçbirisi bizim düşmanımız değil, siyasi partiler birbirinin düşmanı değildir. Öyleyse kurulacak olan dile de herkes dikkat etsin. Milleti, vatandaşı birbirine karşı kışkırtıcı üsluptan herkes imtina etsin. Kendi tabanını konsolide edebilmek için oylarını üç beş artırabilmek için vatandaşı birbirine karşı kışkırtan ya da bir kısmını diğer bir kısmının düşmanıymış gibi gösterenler memlekete iyilik yapmıyorlar." ifadelerini kullandı. 

"Vatandaşlara çağrımız şudur: 'Bu provokasyonlara gelmeyin'"

Bazı siyasi partilerin nefret diline karşılık provokasyonlara gelmeyin diyen HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, şunları kaydetti:

"Vatandaşlara çağrımız şudur: 'Bu provokasyonlara gelmeyin.' Seçimler bittikten sonra sizler birbirinizin komşusu, birbirinizin akrabası, birbirinizin iş arkadaşı, aynı iş yerinde çalışan kişiler olmaya devam edeceksiniz. Belki şehir içinde aynı toplu taşıma aracını kullanacaksınız, belki aynı okulda öğrenci olacaksınız, belki aynı iş yerinde iş arkadaşı olarak hayatınıza devam edeceksiniz. Dolayısıyla bu provokasyonlara vatandaşlarımızın gelmemesini, bunun bir seçim olduğunu, daha önce de seçimlerin yapıldığını, seçimden sonra da kim kazanırsa kazansız hayatın devam edeceğini buradan bir kez daha hatırlatıyoruz. Seçim sonuçlarının şimdiden memleketimize, milletimize hayırlar getirmesini diliyoruz. Elbette mümkündür ki aynı şehrin içerisinde farklı mahallelerde, farklı siyasi düşüncedeki muhtarlar seçilsin, aynı ilin farklı ilçelerini, farklı siyasi düşüncedeki belediye başkanları yönetsin. Bu daha önce olmuştu, bundan sonra da olmaya devam edecektir. Ama hepimizin ortak paydası vardır. Hepimiz ortak bir vatanda yaşıyoruz, bu memleket hepimizin, bu millet hepimizin. Bizler birbirimizin akrabası, birbirimizin hemşerisi, birbirimizin komşusuyuz, böyle olmaya devam edecek. Bu nedenle seçimi seçim havasında götürelim. Başımızdaki büyük musibetin, siyonist belanın bizim kapımızı çalmasından önce tedbirimizi almalıyız. Bu belanın en büyük sebeplerinden bir tanesi, bizim birbirimize düşmemizdir. Birbirimize düşmek için yeni sebepler oluşturmayalım diye çağrıda bulunuyoruz. Hepinize ilginizden dolayı teşekkür ederiz." (İLKHA)