'Venezuela’daki başarısız darbe girişimi Trump yönetimini böldü'

Venezuela'daki darbe girişimini önlemesinin ABD yönetimini ikiye böldüğünü yazan Washington Post gazetesi, "Trump askeri müdahale istemiyor, ama Bolton savaş çıksın diye uğraşıyor" dedi.

'Venezuela’daki başarısız darbe girişimi Trump yönetimini böldü'

Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro'nun ABD destekli Guaido'nun son darbe girişimini nasıl önceden öğrenerek boşa çıkardığına dair çok ayrıntılı iddialara yer veren Washington Post, sahadaki başarısızlıktan hayal kırıklığı içindeki Trump yönetiminde Venezuela'da bundan sonra ne yapılacağı konusunda anlaşmazlık olduğunu belirtti. Buna göre Trump askeri müdahale istemiyor, ama Bolton savaş çıksın diye uğraşıyor.

ABD'nin Washington Post gazetesinde Karen DeYoung, Josh Dawsey ve Paul Sonne imzasıyla yayımlanan haberde, Venezuela muhalefetinin seçilmiş Devlet Başkanı  Nicolas Maduro'yu devirmek için ciddi bir plan yaptığı, ama Maduro'nun planı haber almasıyla öngörülenden erken harekete geçildiği, bunun sonucunda planın şimdilik başarısızlığa uğramış gözüktüğü ifade edildi.

'Saf değiştirmeye ikna edilenler' iddiası

"Muhalefeti haftalarca çok geniş çaplı bir plan üzerinde çalıştı" iddiasında bulunan gazete, planı şöyle nakletti:

Muhalefet yaklaşık iki ay boyunca Maduro'ya bağlı yetkililerle pazarlıklar yürüttü. ABD'li yetkililere göre Savunma Bakanı Vladi­mir Padrino López'in yanısıra Yüksek Mahkeme Başyargıcı Maikel Morena ve Başkanlık Muhafızları Komutanı Ivan Rafael Hernandez Dala ile taraf değiştirmeleri için anlaşmaya varıldı. Padrino ile diğerleri, ABD'nin iteklemesiyle ocak ayında kendi kendini devlet başkanı ilan etmiş Juan Guaido'yu resmen tanımasa da anayasaya bağlılık beyan eden belgeler imzalamayı kabul etti. Zira muhalefetin kontrolündeki Ulusal Meclis Maduro'nun yeniden seçilmesini geçersiz ilan etmeyi, Ulusal Meclis Başkanı Guaido da kendini Geçici Devlet Başkanı ilan etmeyi anayasaya dayandırmıştı.

Rüşvet teklifi mi?

Habere göre Maduro'nun bir dizi üst düzey askeri ve sivil danışmanı taraf değiştirmeye ikna edildi, yeni yönetime entegre olmak istemeyenlerin ülkeyi terk etmesine izin verilmesine ve hatta Venezuela'nın yurtdışında dondurulan mal varlıklarını kullanmalarına göz yumulmasına karar verildi. Maduro'nun da barışçı şekilde Küba'ya gidebileceğine dair güçlü işaretler geldi. Bir ABD'li yetkili, 'muhalefetin oldukça bütünlüklü bir plan ürettiğini' öne sürdü.

Çıkmayan çarşamba

Kesin bir tarih belirlenmese de planın çarşamba günü hayata geçirilmesi bekleniyordu. Ama pazartesi günü plan çökmeye başladı. Göründüğü kadarıyla Maduro planı haber alınca, Guaido öngörülenden erken harekete geçti. ABD tarafından yönlendirilen darbe girişiminin maşası konumundaki Guaido, salı şafak sökerken ABD Dışişleri Bakanlığını alarma geçirmesinin ardından bir video yayımladı. Videoda Venezuela ordusunun önemli birliklerinin kendisiyle birlikte olduğunu iddia edip halka Maduro'ya karşı ayaklanma vaktinin geldiğine dair çağrı yaptı.

Savunma bakanı, saf değiştirmeye 'yalan haber' dedi

Ama sabahın ilerleyen saatlerinde Padrino üniformasının içinde ve diğer askeri yetkililerin eşliğinde Maduro'nın dev portresinin altında canlı yayına çıktı. Darbe girişimiyle karşı karşıya oldukları açıklaması yapan Savunma Bakanı, saf değiştirmeler olduğu ve hükümetin çöktüğü iddialarını ise Trump'ın meşhur sözüyle 'yalan haber' diye niteledi. Kan da dökülen bir günlük çatışmaların ardından, Maduro hükümeti ayakta kaldı.

'Maduro'nun çevresine güvenini kırmak için'

Kamuoyuna yaptığı açıklamalarda Rusya ve Küba'yı Maduro'yu iktidarda tutmak ve üst düzey saf değiştirmelerin cesaretini kırmakla suçlayan Trump yönetimi, Post'a göre, Padrino, Morena ve Dala'yı anayasaya bağlılık belgesi imzalamayı kabul ettiklerini duyurarak ele verirken Maduro'nun yakın çevresine güvenini kırmayı amaçladı.

Beyaz Saray'da kargaşa

Beyaz Saray, çarşamba günü Venezuela'da bundan sonra atılacak adımları değerlendirmek için ulusal güvenlik yetkilileriyle acil toplantı düzenledi. Yönetimden üst düzey bir yetkili, Post'a bu toplantıyla ilgili "Savunma meselelerine önemli ilerleme kaydedildi" dedi. Ancak gazete, 'çarşamba günü boyunca Washington'ın Venezuela krizini çözmeye yönelik gelecekteki çabalarında ABD ordusunun rol oynayıp oynamayacağı ve oynayacaksa bunun nasıl olacağı konusunda karışık mesajlar verdiğini' yazdı.

Kim ne dedi: Her kafadan ayrı ses

Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Fox Business Network'e, 'barışçı çözümün hala arzulandığını, ama askeri eylemin mümkün olduğunu, gereken buysa, ABD'nin bunu yapacağını' söyledi.

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton, MSNBC'nin Guaido'yu korumak için ABD ordusunun kullanılıp kullanılmayacağı sorusunu şöyle yanıtladı:

"Başkan Trump bu konuda kesin ve net: Tüm seçenekler açık. Biz barışçı iktidar devri istiyoruz. Ama rejimin Guaido'ya kötü muamelesine seyirci kalacak değiliz."

'Generaller askeri müdahale istemiyor'

Pentagon'un üst düzey yetkilileri, askeri olmayan seçeneklere vurgu yaparak askerlerin ön pozisyon almaları ve çatışmaya hazırlanmaları için emir almadıklarını belirtti.

Kongre'yi bilgilendiren Genelkurmay Başkanı Joseph F. Dunford Jr., "Başkan net şekilde ifade etti, tüm seçenekler masada. Bugüne değinki eylemlerimizin çoğu diplomatik ve ekonomik oldu" dedi.

Trump: Bolton beni savaşa sokmak istiyor

Post, eski ve yeni danışmanlarına dayanarak, Trump'ın, Venezuela'nın içine dalma istekliliği pek göstermediğini yazdı. Kendisiyle Venezuela konusunda konuşmuş iki danışmanı, Trump'ın bu ülkede uzun vadeli askeri operasyon emretmesine ihtimal verilmediğini söyledi. Ama diğer yandan zaman zaman etrafındakilere Bolton'ın kendisini bir sürü savaşa sokmak istediğine dair espriler yapan Trump'ın bu en şahin 'neocon'a Venezuela konusunda çok geniş hareket alanı tanıdığı belirtildi.

Herkese karşı Bolton

Bolton ise Venezuela'da daha saldırgan politika için bastırırken Beyaz Saray'ın içinden ve dışından bazı isimleri kızdırdı. Bir dizi yetkili, salı günü darbe girişimi başlatılmasının öncesinde bile Bolton'un ekibinin bir toplantıda Dunford'ın yardımcısı Paul Selva ile çatıştığını belirtti.

Buna göre geçen haftaki bir toplantıda Pentagon'un Venezuela ile ilgili görüşünü güncelleyen havacı general Selva, ABD'nin riskli bir tırmandırmaya girmesine karşı çıktı. Ama Ulusal Güvenlik Konseyi'nin Batı Yarı küreden Sorumlu Direktörü Mauricio Claver-Carone dahil olmak üzere Bolton'ın ekibi, sürekli Selva'nın sözünü keserek askeri seçeneklerin ne olduğuna dair sorular yöneltti. 

Sözünün kesilmesinden ve kavgacı üsluptan rahatsız olan Genelkurmay Başkan Yardımcısı sonunda yumruğunu şiddetle masaya indirdi ve yüzüğü masada derin bir yarık açtı. Toplantıya başkanlık edem Bolton'ın Yardımcısı Charles Kupperman bunun üzerine toplantıyı erken bitirdi.

'Selva olmasın, faller olur mu?'

Yönetimden üst düzey bir yetkili, Bolton'ın ekibinin Selva'dan memnun olmadığını, çünkü generalin Venezuela ile ilgili yeterli askeri seçenek sunma beklentisini karşılamadığını söyledi.

Çarşamba günü radyoya demeç veren Bolton, 'ihtiyaç duyulan tavrı gösterdiği' gerekçesiyle bir başka komutanı övdü: ABD Güney Saha Komutanı Amiral Craig Faller.

Ulusal Güvenlik Danışmanı, Faller'ın Venezuela tehdidine güçlerini hazırlayarak karşılık verdiğini ve bir röportajda "Parmak uçlarımıza kalktık, gitmeye hazırız" dediğini aktardı.

Faller'dan 'demokrasi' vurgusu

Ancak çarşamba günü ABD ordusunun Maduro hükümetinin devrilmesinde rol oynaması gerekip gerekmediği sorusu yöneltilince Güney Saha Komutanı şu yanıtı verdi:

"Liderliğimiz bu konuda net. Bu öncelikle demokratik bir geçiş olmak zorunda. Demokrasiye tam destek veriyoruz ve bu çabayı desteklemek için hazır duruyoruz."

'Pentagon askeri seçenekler geliştirdi ama'

Post, Pentagon'un Trump için askeri seçenekler geliştirdiğini, ama iç tartışmalarda güç kullanımıyla ilgili ihtiyat tavsiye ettiğini yazdı. ABD'nin tek taraflı askeri müdahalesinin, Washington'a uyup Guaido'yu tanıyan bölgesel ortaklar ve müttefikler arasındaki konsensüsü bozmasından endişe edildiğini belirtti. Venezuelahalkının ve diğer Latin Amerika ülkelerinin Amerikan askeri müdahalesine büyük oranda şüpheci yaklaştığını kaydetti. Askeri planlamacıların da sınırlı diye başlayan operasyonların hızla kontrolden çıkma huyundan endişe ettiklerini ekledi.