Uluslararası Ceza Mahkemesinin yetki kararı, siyonist rejimin suçlarına karşı adalet isteyen Filistinlilere umut oldu

Siyonist rejim ablukası altındaki Gazze Şeridi'nde yaşayan Filistinliler, Uluslararası Ceza Mahkemesinin, siyonist rejimin Filistin topraklarında işlediği savaş suçlarıyla ilgili soruşturmada adalet için ümitli olduklarını belirtiyor.

Uluslararası Ceza Mahkemesinin yetki kararı, siyonist rejimin suçlarına karşı adalet isteyen Filistinlilere umut oldu

Filistin tarafı, Terörist İsrail’in işgal altındaki Filistin topraklarında yeni Yahudi yerleşim yerleri açmasını, Filistinlilerin mülklerini hukuksuz şekilde yıkarak toplu cezalandırmalar uygulamasını, barışçıl gösterilere yönelik ihlallerini ve 2014'teki Gazze saldırılarında işlenen savaş suçları ve insanlığa karşı suçları 2018'de Uluslararası Ceza Mahkemesine (UCM) taşımıştı.

Uluslararası mahkeme geçen ay, 1967 sınırlarındaki Filistin topraklarında yargılama yetkisi olduğuna hükmetti. Dolayısıyla Filistin tarafından mahkemeye iletilen şikayetlerin kovuşturulması ve sorumluların yargılanmasının önünde bir engel kalmadı.

UCM'nin Filistin’in 1967 sınırlarındaki topraklarını kapsayacak şekilde, Gazze, Batı Şeria ve Doğu Kudüs için yargı yetkisine sahip olduğuna hükmetmesi, siyonist rejimin ihlallerine maruz kalan Gazze'deki Filistinlilerin de yeni umudu oldu.

Filistin topraklarında işlenen suçların cezalandırılmasını istiyorlar

Gazze'nin güneyindeki Refah kentinde yaşayan Filistinli Cuma el-Gavl yaptığı açıklamada, İşgalci İsrail ordusunun Ağustos 2014'te düzenlediği saldırıda ailesinden 9 kişiyi kaybettiğini belirtti.

Gavl, "UCM'nin kararının ardından Filistin topraklarında işlenen insanlığa karşı suçlar, savaş suçları ve soykırımların adil bir şekilde cezalandırılmasını ümit ediyoruz." dedi.

Siyonist rejimin herkesin evde uyuduğu bir saatte saldırdığını söyleyen Gavl, o gece yaşananları şöyle anlattı:

"Tam anlamıyla bir katliamdı. Bizim ateşkes beklediğimiz bir zamanda İşgalci İsrail, ailemden 9 kişiyi uykusunda katletti. Geriye sadece kardeşimle, 23 günlük ikiz bebeklerimden biri kaldı. Babam, annem, 10 ve 4 yaşlarındaki çocuklarım, 23 günlük bebeğim ve 3 kardeşim şehit oldu. Bu çocukların suçu neydi?"

UCM'den katil israil'in Filistin topraklarında işlediği savaş suçlarıyla ilgili sorumluların yargılanması için soruşturma başlatmasını isteyen Gavl, "Aslında bu soruşturmaların, işlenen suçların hemen ardından başlatılması gerekiyordu. Ancak UCM'nin bana ve tüm Filistinlilere adil davranacağını ümit ediyorum." dedi.

Gavl, Filistin yönetiminden mahkemenin yetki kararını değerlendirmesini, siyonist rejimin suçlarına ilişkin davalar açarak savaş suçlularının cezalandırılması için gereken adımları atmasını istedi.

"Tek bacağımla yaşamaya çalışıyorum"

Gazze Şeridi'nin doğusundaki siyonist rejimin sınırında 30 Mart 2018'de "Büyük Dönüş Yürüyüşü" adı altında başlatılan barışçıl eylemlere katılan 33 yaşındaki Filistinli Muhammed el-Ahras da açılan ateş sonucu sol bacağını kaybetti.

Ahras, "Ben barışçıl gösterilere katıldım. Elimizde silah yoktu. Sadece Filistin bayrağı vardı. Bizim suçumuz neydi. Ben haklarımı istemek için bu gösterilere katıldım bize ateş açıldı. Tahrip uçlu mermi neticesinde sol bacağımı kaybettim. Protez bacak da henüz takılamadı. Tek bacağımla yaşamaya çalışıyorum." dedi.

UCM'nin son kararının ardından adalet için ümitli olduklarını kaydeden Ahras, "Mahkemeden Filistinlilere adaletle muamele etmesini, savaş suçları işleyen İsrailli yetkilileri cezalandırmasını istiyorum." diye konuştu.

Filistinliler, Gazze Şeridi'nin doğusundaki siyonist rejim sınırında 30 Mart 2018'de "Büyük Dönüş Yürüyüşü" adı altında barışçıl eylemler başlatmıştı.

Sürgün edildikleri topraklarına dönmeyi ve 2006'dan beri Gazze'ye uygulanan hukuksuz ablukanın kaldırılmasını talep eden Gazzeli sivil halkın üzerine İşgalci İsrail askerlerince ateş açılması üzerine çok sayıda Filistinli şehit olmuş ya da yaralanmıştı.

AA