Sudan, Mısır ve Etiyopya arasındaki baraj restleşmesinin sıcak çatışmaya dönüşmesinden endişe ediliyor

Eski Hedasi Barajı müzakere heyetinin Sudanlı üyesi Ahmed el-Mufti, savaş ihtimalinin her geçen gün arttığını bildirdi.

Sudan, Mısır ve Etiyopya arasındaki baraj restleşmesinin sıcak çatışmaya dönüşmesinden endişe ediliyor

Sudan ve Mısır'ın tüm bölgesel ve uluslararası girişimlerine rağmen Etiyopya'nın Nil Nehri üzerine inşa ettiği Büyük Rönesans Barajı'nın (Hedasi) dolumu ve işletilmesinde üçlü anlaşmaya yanaşmamasının taraflar arasında sıcak çatışmaya yol açabileceği belirtiliyor.

Hartum ve Kahire hükümetleri, yoğun askeri iş birliği ve bölgede son dönemde artan tatbikatlarıyla Nil'deki kıyıdaşları Etiyopya'ya mesaj verirken, Sudan ve Mısır'ın tüm itirazlarına rağmen Etiyopya temmuz ayında barajda ikinci kez su tutacağını açıkladı.

Barajla ilgili müzakere heyetinin Sudanlı eski üyesi Ahmed el-Mufti, AA muhabirine, "Savaş ihtimali her geçen gün artıyor. Etiyopya müzakereleri başarısız kılıyor. Sudanla Mısır'a bir çatışmaya girmekten başka seçenek kalmıyor." değerlendirmesini yaptı.

Mufti, Mısır ve Sudan'ın uyarılarına kulak asmayan Etiyopya'nın tek taraflı tutumunun Nil'in paydaşları arasında 10 yıldır çözüme kavuşturulamayan krizin düşmanca eylemlere dönüşebileceğini belirtti.

Hedasi Barajı ile ilgili 10 yıldır devam eden krize ilişkin en sert açıklama 30 Mart'ta Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi'den gelmişti. Sisi, Nil Nehri sularının kırmızı çizgi olduğunu söylemiş ve Mısır'ın su hissesine gelecek bir zarara verilecek cevabın bütün bölgenin istikrarını tehdit edeceği uyarısında bulunmuştu.

Sisi ayrıca yakın zamanda ABD Başkanı Joe Biden ve Dışişleri Bakanı Anthony Blinken ile görüşerek baraj krizinin çözümü konusunda destek mesajları aldı.

Sudan yönetimi de barajla ilgili tüm senaryoların masada olduğu mesajını iletti.

İkinci dolum gerginliği

Tüm göstergeler, diplomatik seçenekler ve müzakereler sonuç getirmediği ve üç ülkenin tutumu aynı şekilde devam ettiği için Etiyopya ile kaçınılmaz bir çatışmaya girileceğine işaret ediyor.

Hartum tarafından aylar önce önerilen Avrupa Birliği, Afrika Birliği, Birleşmiş Milletler ve Amerika Birleşik Devletleri de dahil olmak üzere dörtlü ara bulucu müzakere girişimini reddeden Etiyopya, meşru bir hak olarak gördüğü barajın ikinci kez doldurulması sürecine devam ediyor.

Etiyopya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Dina Müfti, Addis Ababa'da 1 Haziran'da düzenlediği basın toplantısında, ülkesinin, genellikle haziran ortasında veya sonunda başlayan yağmur döneminde barajın ikinci kez doldurulmasına başlayacağını belirtti.

Baraj dosyasıyla ilgili Sudanlı Başmüzakereci Mustafa Hasan ez-Zübeyir de Müfti ile aynı gün yaptığı açıklamada, Etiyopya'nın aslında Kahire ve Hartum ile bir anlaşma olmaksızın barajı ikinci kez doldurmaya başladığını söyledi.

Afrika'yı, Arap dünyasını ve dünyayı, Etiyopya'nın bir anlaşma olmadan ikinci dolumu gerçekleştirmesini engellemek için harekete geçmeye davet eden Sudanlı yetkili, barajın ikinci dolumunun temmuz ve ağustos aylarında tamamlanacağına dikkati çekti.

Etiyopya Başbakanı Abiy Ahmed'in 31 Mayıs'ta "ülkesinin, farklı bölgelerinde 100'ü aşkın baraj inşa edeceği" açıklaması Mısır tarafından "kötü niyetli bir yaklaşım" olarak değerlendirildi, Ahmed'in açıklamalarının kabul edilmediği ve bunun, Etiyopya'nın uluslararası hukuku hiçe sayan talihsiz yaklaşımının bir devamı olduğu belirtildi.

Savaş endişesi

Hedasi Barajı ile ilgili tüm yolların savaşa çıktığı yorumunu yapan baraj müzakereleri heyeti eski üyesi Mufti, "Sudan ve Mısır, sularının kaderini kontrol etmeye çalışarak onları buna ittiği için Etiyopya ile bir çatışmaya girmek zorunda kalabilir." diye konuştu.

Mısır ve Sudan hükümetleri harekete geçmezse, vatandaşların kendi hükümetlerine karşı harekete geçeceği ön görüsünde bulunan Mufti, "Çünkü halkların zararı çok büyük olacak. Barajın zararları belli. Stratejik açıdan barajın dolumu bölgede bomba tehdidi oluşturacak." değerlendirmesinde bulundu.

Mufti, son dönemde yoğunlaşan Sudan-Mısır askeri tatbikatlarının baraj hattı üzerinde artan çatışma olasılıklarıyla bağlantılı olduğunu savundu.

AA