Postcorona dönemi sonrası yeni dünya düzeni nasıl olacak

ABD, İngiltere, Almanya gibi ülkelerin, silah sanayisinde ve teknolojide bu kadar gelişmiş olmalarına rağmen sağlık ve sosyal alanda ne kadar kof olduğu ortaya çıktı.

Postcorona dönemi sonrası yeni dünya düzeni nasıl olacak

Kovid-19 pandemisi, dünya genelinde her geçen gün daha fazla yayılırken kayıplar da artıyor. Gündelik yaşamı değiştiren salgın nedeniyle sınırlar kapatıldı, uçuşlar durduruldu, ticari faaliyetler askıya alındı. Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği, NATO ve Dünya Sağlık Örgütü gibi kurumların varlığı ve geleceği sorgulanıyor.

Uzmanlar, "İktisadi küreselleşme son mu buluyor?", "Yeni bir tür uluslararasıcılık mı doğacak?", "Yeni üretim modelleri ortaya çıkar mı?", "Neo-liberalizmin sonu mu geldi?", "Hükümetler içe mi dönecek?", "Uluslararası iş birliği için umut var mı?", "Hukuki düzenlemeler değişecek mi?", "Tarım ve gıda ile ilgili yeni düzenlemeler gelir mi?" şeklindeki soruları yanıtladı.

"Avrupa'nın yeni bir yapılanmaya gideceğine inanıyorum"

Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Nail Alkan, küreselleşmenin sonuna gelindiğini, Avrupa Birliği'nin (AB) zannedildiği gibi birlik, beraberlik ve dayanışma ruhu taşımadığının ortaya çıktığını söyledi.

AB ülkelerinde herkesin kendi derdine düştüğünü, kendi çıkarını düşündüğünü anlatan Alkan, şunları söyledi:

"İtalya, İspanya'da yaşananlar herkesi çok rahatsız ediyor ama 'Herkes kendi bacağından asılır.' mantığı ile devam ediyorlar. Birbirlerinin maskelerine el koyuyorlar. Son derece egoist davranışlar sergiliyorlar. Yardıma ihtiyacı olan ülkelere para yardımı yapmak için kurulmak istenen fona Almanya ve Hollanda karşı çıkarak 'Herkes kendi başının çaresine baksın.' diyorlar. Postcorona sürecinde Avrupa'nın yeni bir yapılanmaya gideceğine inanıyorum. İngiltere'nin başlattığı 'exit' fırtınasına başka ülkelerin de katılması söz konusu olabilir.

"Küresel kurumlar iflas etti"

Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bilal Sambur, BM, AB, İslam İşbirliği Teşkilatı, Afrika Birliği, Dünya Sağlık Örgütü, Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü ve Uluslararası Para Fonu gibi kurumların böyle bir salgın karşısında çok başarısız bir sınav verdiğini, A, B, C gibi planları ve stratejileri olmadığının çok net bir şekilde ortaya çıktığını belirtti.

Salgın sonrası dönemde tüm bu küresel kurumların varlığının sorgulanacağını belirten Sambur, şöyle konuştu:

"Postcorona dünyasında; risk yönetimi, risk iletişimi ve risk toplumu kavramlarının hayatımıza daha fazla gireceğini düşünüyorum. Bu riskli günlerden sonra da dünya risk barındırmaya devam edecek. ABD, İngiltere, Almanya gibi ülkelerin, silah sanayisinde ve teknolojide bu kadar gelişmiş olmalarına rağmen sağlık ve sosyal alanda ne kadar kof olduğu ortaya çıktı. Bu süreçten sonra devletlerin bu kofluğu ciddi bir şekilde sorgulanacaktır.

İnsanlığın küresel bir liderliğe ve küresel bir bilişime ihtiyacını net bir şekilde ortaya koydu. Sanırım bu süreçten sonra bu da sorgulanacaktır. ABD'nin veya BM'nin bir küresel lider, küresel bilişim merci olmadığı ortaya çıktı."

"Tarım ve hayvancılık ön plana çıkacak"

Bu salgınla beraber tarım ve hayvancılığın, tarım topraklarının, meraların, otlakların, yaylaların, sulak alanların geçmişte olduğu gibi gelecekte de büyük önem kazanacağını aktaran Prof. Dr. Nuray Ekşi, "Salgın, tarımla ilgili alanların korunması için ciddi önlemler alınması gerektiğini ortaya koymuştur. Tarım ve hayvancılık, aksayan sanayi üretimi sebebiyle açlıkla mücadele edilmesinde en önemli araç haline gelecektir bundan sonra." değerlendirmesinde bulundu.

"Mahkemelerde hesaplaşma olacak"

Uluslararası Öğrenci Akademisi Asya İhtisas Programı Sorumlusu Prof. Dr. Alemdar Yalçın, koronavirüs salgını kontrol altına alındıktan sonra bilim dünyasında büyük bir tartışmanın çıkacağını belirterek, "Bu pandeminin sorumluları aranacak. Bu tartışma bizim bilmediğimiz bazı laboratuvar çalışmalarının kamuoyuyla paylaşılmasına da sebep olacak." dedi.

Salgın sonrası dönemde bir hesaplaşma olacağına dikkat çeken Yalçın, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Ülkelerin biyokimya ile ilgili araştırma merkezlerinde 1980'li yıllardan sonra başlayan iki temel çalışma var. Bunlardan birisi cep telefonu ve internet ağlarının yaydıkları mikro dalgaların insan ve çevre üzerinde etkisi. Bu konuda çok ciddi ve gizli çalışmalar var. İkincisi ise insanlara hayvanlardan bulaşan korona ve benzeri virüslerin birbiri ile genetik olarak eşleştirilerek kontrol edilmesi çalışmaları. Bu çalışmalarla ilgili bazı bilimsel makaleler yayınlandı. Kovid-19'un laboratuvar ürünü bir virüs olduğu üzerinde ciddi iddialar var. Sanırım bir ay içinde dünya kamuoyunda bunlar ciddi olarak tartışılacak ve uluslararası mahkemelerde hesaplaşma şekline dönecek."

AA