Paris'in Sahra Çölü'ndeki nükleer denemelerinin kalıntıları kum fırtınasıyla 61 yıl sonra Fransa'ya ulaştı

Fransa Meteoroloji İdaresi, birkaç gün önce "İberya Yarımadası'ndaki alçak basıncın güçlü hava dalgalarına yol açarak Sahra Çölü kumlarını ülkeye taşıdığını" bildirdi.

Paris'in Sahra Çölü'ndeki nükleer denemelerinin kalıntıları kum fırtınasıyla 61 yıl sonra Fransa'ya ulaştı

Paris'in, sömürge döneminde Cezayir topraklarındaki Sahra Çölü'nde yaptığı nükleer denemelerin radyoaktif kalıntılarının kum fırtınasıyla Fransa semalarına ulaşması Cezayirli araştırmacılar tarafından, "yılan terbiyecisinin yılan tarafından ısırılmasına" benzetildi.

Havadaki kum tanelerinin, ülkenin güneyi, doğusu ve orta bölgelerinde, gökyüzünde, sarı ve turuncu renge yol açtığı paylaşıldı.

France Plus'a konuşan Cannes Üniversitesi Araştırmacısı Pierre Barbie, "Fransa'ya son dönemde ulaşan rüzgarlar beraberinde radyoaktif kalıntılı kumlar taşıdı. Fransa semaları, çöl kumları nedeniyle turuncuyla kaplandı." dedi.

Kum tanelerinin Fransa'nın Sahra Çölü'nde yaptığı nükleer denemelere ait radyoaktif "Cesium-137" maddesi taşıdığını söyleyen Barbie, söz konusu bulgunun Chapelle-Dubois bölgesinde alınan örneklere dayandığını anlattı.

Fransız akademisyen, radyoaktif Sezyum-137 maddesinin 30 yıl ömrü olduğunu bu sürenin ardından radyoaktivitesinin yarısını yitirdiğini ekledi.

Felaket denemeler

Fransa'nın Cezayir topraklarındaki Sahra Çölü üzerinde yaptığı "Mavi Çölsıçanı" isimli 13 Şubat 1961 tarihli nükleer denemelerin birincisinin 61. yıl dönümü yakın zamanda geride kaldı.

Cezayir Dışişleri Bakanı Sabri Bukadum, bu dönemde sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımda, "Fransa'nın nükleer denemesi 70 kiloton gücündeydi. Bu Hiroshima'ya atılan nükleer bombanın üç-dört katı büyüklüğünde. Bu patlamanın felaket radyolojik etkileri oldu." ifadelerine yer verdi.

Fransa, Cezayir'deki kanlı sömürge döneminde 1960-1966 yılları arasında 17 ayrı nükleer deneme yaptı. Cezayir, Paris'ten bağımsızlığını 1962 yılında kazanmasına rağmen Fransa bu nükleer denemelerine devam etti.

Cezayir, halen daha resmi olarak Fransa'dan nükleer denemelerinin yerini paylaşmasını ve olayın mağdurlarına tazminat ödenmesini talep ediyor. Paris ise aradan geçen yarım yüzyıla rağmen Cezayir'in bu taleplerini karşılıksız bıraktı.

"Üç kıtayı etkileyebilir"

Cezayirli tarihçi Emir Rahile yaptığı açıklamada, Fransa'nın II. Dünya Savaşı'nın ardından "nükleer ülkeler kulübüne" katıldığını, bu dönemde "bilimsel araştırmalar adı altında nükleer denemelere giriştiğini" aktardı.

Fransa'nın önce İngiltere ile iş birliğiyle ardından 1950'lerde İşgalci İsrail'in desteğinin getirdiği Amerikan katkısıyla 13 Şubat 1960'da ilk nükleer bomba denemesini yaptığına işaret eden Rahile, Fransa'nın denemelerini 1966 yılına kadar devam ettirdiğini, Cezayirli bazı mahkumların da patlamaların etkisinin uzaklığını ölçmek için "deney faresi" olarak kullanıldığını anlattı.

Rahile, Fransa'nın radyoaktif madde taşıyan kum fırtınasına tutulmasını "yılan terbiyecisinin yılan tarafından sokulmasına" benzeterek, şunları kaydetti:

"Bu, direk tesiri ve aradan geçen yıllara rağmen devem eden etkileriyle, korkunç bir suç. Yüzlerce yeni doğan kötürüm doğdu. Sağlıklı insanlar kronik hastalıklara yatkın hale geldi. Bozulan bitki, yeryüzü ve yeraltı suları da bu işin cabası. Akademik çalışmalar gösteriyor ki Fransa'nın Cezayir'deki nükleer denemelerinin sonuçları Cezayir ile sınırlı kalmayacak ve yüzyıllara yayılarak Avrupa, Asya ve Afrika'da etkileri görülecek."

AA