Malezya İslam Partisi lideri Awang: Müslümanlar küresel istikbara karşı birlik olmalı

Hizb-e-Islami Malezya kısaltılmışı PAS Malezya’daki İslami bir siyasi partidir. Parti 1951 yılında kurulmuş olup 1982 yılında bu partiye liderlik eden alimler İslami bir hükümetin kurulmasını hedeflerinden biri olarak ilan ettiler.

Halihazırda partinin başkanı din adamı Abdül Hadi Awang’dır.  Awang, Filistin’in İslam’ın mukaddes topraklarından biri olarak İlahi Peygamberlerin diyarı olduğunu söyledi.

Ümmet arasında nifak tohumları ekmenin sömürgecilerin ümmeti zayıflatma planı olduğunu ekledi.

Malezya Pas Partisi Başkanı, Müslümanların sömürgecilere ve küresel istikbara karşı birlik olmaları gerektiğine değinerek İslam düşmanlarının bu dinin yeryüzünde yerleşmesini istemediklerini ve insanlığın tek kurtarıcısının İslam olduğunu beyan etti.

Ayrıca Siyonist rejimin tefrika, bölme ve parçalamadan başka bir şey yapmadığını bunun da tek çare ve ilacının Müslümanların vahdet ve birlik oluşturmaları olduğunu söyledi.

“Kudüs ve Mescid-i Aksa’nın özgürlüğü olmadan İslami vahdet sağlanamaz” diyen Malezyalı alim Kudüs’ün İslam dünyasının kalbi olduğunu ancak bazı İslam ülkelerinin İsrail’i desteklediğini belirterek İslam ülkelerinin etnik ve dini farklılıkları bir kenara bırakması gerektiğine dikkat çekti.

Awang, Müslümanlar arasında birliğin güçlendirilmesinde Peygamber Efendimiz’in (S.A.V) yolununun Müslüman ümmetin pusulası olduğunu dile getirdi.

Müslümanların Hz Peygamber’in (s.a.v) yolunu takip etmeleri halinde ihtilaflarını bir tarafa bırakıp, düşmanlara karşı birlik olabileceklerini ifade etti.

Hz. Peygamber’in (s.a.v) risaletinin iki özelliği olduğunu belirten Awang, ilkinin Arap ve acem fark etmeden tüm insanlığa yönelik olarak  O’nun Allah’a çağrısı, ikincisinin ise tüm beşeriyeti kapsaması olduğunu dile getirdi.

Kur’an-ı Kerim’in Furkan suresi 56. ayetini Malezyalı alim şöyle zikretti: “Biz seni sadece bir müjdeci ve uyarıcı olarak gönderdik.”

Abdul Hadi Awang, Müslümanlar için bir rol model olarak Hz. Peygamber’in yolunu takip etmenin önemine değinerek onun hayatı ve siresinin bir pusula olduğunu ve ona göre hareket edilemesi gerektiğini söyledi.

Ayrıca Hz. Peygamber’in Müslümanlar ve müminler arasında kardeşliği yaymak için her zaman çaba sarfettiğini ve Müslümanlarında O’nun yolunu takip etmeleri gerektiğini belirtti.

Aynı halde Filistin meselesinin sadece Arapların meselesi olmadığını, bütün İslam dünyasının meselesi olduğunun altını çizdi.