Macron, koalisyonda Filistin'i destekleyen solcu partiyi dışlıyor
Fransa Cumhurbaşkanı Macron, aşırı sağcı Ulusal Birlik partisi ittifakına karşı solcu Yeni Halk Cephesi İttifakı ile yaptıkları işbirliğinden, Filistin destekçisi aşırısı solcu Boyun Eğmeyen Fransa partisini dışlamak istediğini belirtti.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, erken genel seçimlerin 7 Temmuz'da yapılacak ikinci turu öncesi, seçim yarışını önde götüren aşırı sağcı Ulusal Birlik (RN) partisi ittifakına karşı solcu Yeni Halk Cephesi İttifakı ile yaptıkları işbirliğinden, Filistin destekçisi aşırısı solcu Boyun Eğmeyen Fransa (LFI) partisini dışlamak istediğini belirtti.
BFMTV'nin haberine göre, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından 7 Temmuz'da yapılacak erken genel seçimlerin ikinci turu sonrası belirlenecek yeni hükümete ilişkin yaptığı değerlendirmede Macron, LFI ile bir koalisyon hükümeti kurmayacaklarını ifade etti.
30 Haziran'da yapılan ilk tur oylamada aşırı sağcı RN'nin yüzde 33'den fazla oy oranı ile birinci parti gelmesinin ardından ikinci tur öncesi sağın bu yükselişine karşı solcu Yeni Halk Cephesi İttifakı ile işbirliğine giden ve 3 adayın ikinci tura kaldığı ve aşırı sağa karşı solcu adayların kazanma ihtimalinin yüksek olduğu seçim bölgelerinde kendi adaylarını yarıştan çeken Macron, solcu ittifakta yer alan LFI'ye olası hükümet senaryolarında set çekti.
Macron, 2022 genel seçimlerinde sert şekilde karşı çıktığı solcu LFI ile bu seçimlerde koalisyon hükümeti kurma olasılığını, "(Ülkeyi) LFI ile yönetmeyeceğiz. (Adaylarımızı) geri çekmemiz koalisyon getirmez." sözleri ile reddetti.
Fransa Başbakanı Gabriel Attal da X hesabından yaptığı paylaşımda, "Boyun Eğmeyen Fransa ile ittifak yoktur ve asla olmayacaktır." ifadelerine yer verdi.
30 Haziran'da yapılan genel seçimlerin ilk turunda LFI'nin de içinde bulunduğu solcu Yeni Halk Cephesi yüzde 28 oy oranı ile ikinci gelmiş, Macron’un "Cumhuriyet İçin Hep Birlikte" ittifakı ise yüzde 20 oyla üçüncü sırayı almıştı.
Macron ittifakı ve solcular, aşırı sağa karşı ikinci turda üstü kapalı işbirliğine gitmiş ve 3 adayın ikinci tura kaldığı seçim bölgelerinde aşırı sağcı aday aleyhine 200'den fazla aday milletvekilliği yarışından çekilmişti.
Bu bölgelerde Macron cephesinden 82, solcu ittifaktan ise 130 aday, aşırı sağcı adaya karşı kazanma ihtimali daha yüksek olan bir diğer adayı güçlendirmek adına yarışı bırakmıştı.
İşgalci İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarının başladığı 7 Ekim'den bu yana Filistin'e verdiği destekle öne çıkan LFI, 9 Haziran'da yapılan Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerinde olduğu gibi bu seçimlerde de Filistin meselesini seçim kampanyasının önemli bir bileşeni haline getirdi.
Filistin'e verdiği destek nedeniyle aşırı sağcılar ve hükümet kanadı tarafından Yahudi karşıtı olmakla suçlanan LFI partisinin çok sayıda milletvekili 7 Ekim sonrası "terör propagandası" yaptıkları gerekçesiyle ifadeye çağrılmıştı.