İsrail'in Batı Şeria'ya düzenlediği hava saldırısında şehid sayısı 10'a yükseldi

İşgalci İsrail ordusunun işgal altındaki Batı Şeria'nın kuzeyinde yer alan Tubas kentinin Tammun beldesine düzenlediği hava saldırısında hayatını kaybeden Filistinlilerin sayısı 10'a yükseldi.

İsrail'in Batı Şeria'ya düzenlediği hava saldırısında şehid sayısı 10'a yükseldi

Filistin Sağlık Bakanlığından saldırıya ilişkin yazılı bir açıklama yapıldı.

Açıklamada, İsrail ordusunun, Tubas kentinin Tammun beldesine düzenlediği hava saldırısında 10 Filistinlinin hayatını kaybettiği belirtildi.

Bakanlık açıklamasında, yaralı sayısına ilişkin ise bilgi verilmedi.

Filistin Kızılayı, daha önce yaptığı açıklamada, Tammun beldesine düzenlenen saldırıda 7 kişinin hayatını kaybettiğini, 4 kişinin ise ağır şekilde yaralandığını duyurmuştu.

İşgalci İsrail ordusu ise Batı Şeria'nın kuzeyindeki Tammun beldesinde insansız hava aracı (İHA) ile "silahlı bir grubun hedef alındığını" ileri sürmüştü.

Filistin, İsrail'in Gazze'deki yıkımı Batı Şeria'ya taşımaması için ABD'nin müdahalesini istedi

Filistin Dışişleri Bakanlığı, İsrail Savunma Bakanı Yisrael Katz'ın, İsrail ordusunun Batı Şeria'nın Cenin Mülteci Kampı'ndan çıkmayacağını dile getirmesi üzerine bir açıklama yayımladı.

Katz'ın Cenin Mülteci Kampı'na düzenlediği "kışkırtıcı baskının ve sarf ettiği sözlerin" kınandığı açıklamada, İsrail'in Gazze Şeridi'nde yaptığı yıkımı Batı Şeria'ya taşımasının önüne geçilmesi için uluslararası toplumun ve ABD yönetiminin acil müdahalede bulunması talep edildi.

Katz'ın sözleriyle "Filistin yönetiminin kontrolündeki Batı Şeria'da soykırım savaşının yanı sıra tehcir ve ilhakın" hedeflendiğine işaret edilen açıklamada, İsrail'in Filistinli sivillere yönelik suçlarının üstünü örtmek için güvenlik gerekçelerini abarttığına dikkat çekildi.

İşgalci İsrail'in söz konusu gerekçelerle Cenin Mülteci Kampı'ndaki nüfusun yüzde 80'inden fazlasını tehcir etmesinin yanı sıra hem Cenin Mülteci Kampı'nda hem de Cenin kentinin bir kısmında su şebekesini kestiği bilgisinin paylaşıldığı açıklamada, İsrail güçlerinin bölgede evleri, camileri ve altyapıyı tahrip ettiği ifade edildi.

İsrail'in bölgedeki hastaneleri kuşatma altına aldığına vurgu yapılan açıklamada, "Batı Şeria'da saldırıların sürdürülmesi, yüzlerce demir bariyerlerle dışarıya kapatılması ve Filistinlilerin toplu halde cezalandırılması, İsrail hükümetinin hem Gazze Şeridi'nde hem deBatı Şeria'da gerilimi düşürmek yerine infiali körüklemesi anlamına geliyor." denildi.

Filistin, İsraillilerin Batı Şeria'dan arazi alımının önünü açan yasa tasarısını kınadı

Filistin Dışişleri Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, söz konusu yasa tasarısı "soykırım, tehcir ve ilhak planlarının bir parçası" olarak değerlendirildi.

Bu yasa tasarısının, Birleşmiş Milletlerin (BM) yasa dışı olarak kabul ettiği ve on yıllardır durdurulmasını istediği işgal altında bulunan Filistin topraklarındaki İsrail yerleşimini güçlendireceği ve iki devletli çözümü baltalayacağı vurgulandı.

Açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

"Yerleşimcilerin Batı Şeria'dan arazi almalarına izin vermek, yavaş yavaş ilerleyen bir ilhaktır ve uluslararası topluma ve onun kararlarına yönelik bir küçümsemedir. Aynı zamanda, Filistin davasını ve Batı Şeria'yı tasfiye etmeyi amaçlayan soykırım, yer değiştirme ve ilhak planlarının yeni bir parçasını oluşturmaktadır."

Yasa tasarısının uluslararası hukukun açık bir şekilde ihlali anlamına geldiği ve "çifte standartlardan ve Filistin meselesine ilişkin BM kararlarının uygulanmamasından" uluslararası toplumun ve BM Güvenlik Konseyi'nin sorumlu olduğu belirtildi.

Filistinlilerin topraklarını gasbeden İsraillilerin, işgal altındaki Batı Şeria'dan arazi satın almasını kolaylaştıracak yasa tasarısı İsrail Meclisindeki ön okumada onaylanmıştı.

Tasarı yasalaşırsa şu anda sadece İsrail ordusuna bağlı Sivil İdare'ye kayıtlı şirketlerin arazi satın alabildiği işgal altındaki Batı Şeria'da, İsrailli yerleşimcilerin de özel olarak arazi satın almasının ve kiralamasının önü açılacak.

İki bölümden oluşan tasarının ilk bölümü, Ürdün'ün Batı Şeria'yı yönettiği dönemde bölgeden Ürdünlü, Filistinli ya da diğer Araplar dışındaki kişilerin arazi almasını yasaklayan ve "Ürdün yasası" olarak bilinen yasanın kaldırılmasını içeriyor.

Tasarının ikinci bölümünde ise Batı Şeria'dan herkesin arazi satın alabilmesinin önünün açılması amaçlanıyor.

"Ürdün yasası"nın Ürdün hükümeti tarafından 1953 yılında çıkarıldığı ve amacının yabancıların işgal altındaki Batı Şeria'dan toprak satın almasını engellemek olduğu belirtilen tasarıda, "İsrail vatandaşlarına, sırf İsrail vatandaşı oldukları için Batı Şeria'dan arazi satın alma hakkına kısıtlamalar getirilmesi kabul edilemez." ifadesine yer verildi.

İsrail'de bir tasarının yasalaşabilmesi için Mecliste 3 oylamadan geçmesi gerekiyor.

İşgalci İsrail'in Batı Şeria'ya saldırısında ölen Ürdün vatandaşının cenazesi ülkesine gönderildi

Filistin Sivil İşler Kurumundan yapılan yazılı açıklamada, İsrail'in Cenin Mülteci Kampı'na saldırılarını başlattığı 21 Ocak'ta Ürdün vatandaşı 27 yaşındaki Halaf Ahmed el-Cemhavi'nin yaşamını yitirdiği hatırlatıldı.

Cemhavi'nin cenazesini teslim almak için İsrail makamlarıyla temas halinde oldukları bilgisine yer verilen açıklamada, İsrail'den teslim alınan Cemhavi'nin cenazesinin toprağa verilmek üzere memleketi Ürdün'e gönderildiği ifade edildi.

Konuyla ilgili Ürdün makamlarından henüz açıklama yapılmadı.

Katil İsrail'in Cenin'e saldırıları ve kuşatması

Gazze'de varılan ateşkesin 19 Ocak Pazar günü yürürlüğe girmesinin ardından İsrail ordusu, 21 Ocak Salı günü işgal altındaki Batı Şeria'nın kuzeyinde yer alan Cenin kentine "Demir Duvar" adını verdiği saldırı başlattı.

Bu saldırılarda şu ana kadar 17 kişi hayatını kaybetti, 50 Filistinli yaralandı.

İşgalci İsrail, Cenin'de sürdürdüğü şiddetli saldırılarını 27 Ocak Pazartesi Tulkerim'e taşımıştı.

Siyonist İsrail ordusu, Batı Şeria'nın kuzeyinde yürüttüğü saldırılarda ulaşım, su, elektrik ve iletişim altyapısına zarar veriyor, bölgedeki evleri de yıkıyor.

Öte yandan İsrail’in 21 Ocak’tan bu yana Cenin Mülteci Kampı'na düzenlediği saldırılarda 60 evin yıkıldığı bildirildi.