İncirlik Üssü'ne gidecek konvoy Batman ve Diyarbakır'dan yola çıktı

Necat Nasıroğlu Külliyesi önünde bir araya gelen Batmanlılar, "Filistin için özgürlük konvoyu" oluşturdu.

STK'ların da katılım gösterdiği etkinlikte yapılan basın açıklamasını okuyan İHH Batman Şube Başkanı Mehmet Latif Kaya, siyonist işgal rejiminin Gazze'ye yönelik saldırılarının artarak devam ettiğini söyledi.

7 Ekim tarihinde işgal rejiminin Gazze'ye başlatmış olduğu saldırıların üzerinden 28 gün geçtiğini aktaran Kaya, "Bu süreçte Gazze'ye 18 bin ton bomba atıldı. Bu oran, İkinci Dünya Savaşı'nda Hiroşima'ya atılan bombanın bir buçuk kati büyüklüğündedir." dedi.

İşgal rejiminin saldırılarında yaklaşık 10 bin Filistinlinin katledildiğini vurgulayan Kaya, şöyle devam etti:

"Bu saldırılarda 10 bine yakın sivil hayatını kaybederken, 25 bine yakın sivil ise yaralandı. 1,5 milyon kişi yerinden edildi. Çok sayıda sağlık görevlisi, arama kurtarma gönüllüsü ve basın mensubunun da hayatını kaybettiği saldırlar durmuyor, şiddeti ise her geçen gün daha da artıyor."

Basın açıklaması sonrası Batmanlılar, araçlarıyla konvoy halinde İncirlik Üssü'ne doğru yola çıktı.

DİYARBAKIR'DAN DA KONVOY YOLA ÇIKTI

İHH İnsani Yardım Vakfı tarafından yarın saat 14.00'te Adana İncirlik Üssü'nde yapılması planlanan işgal rejimi ve destekçisi ABD'yi telin programı için çevre il ve ilçelerden gelen yüzlerce Kudüs sevdalısı, oluşturulan konvoya dahil olarak Diyarbakır'dan Adana'ya doğru hareket etti.

Diyarbakır merkez Kayapınar ilçesi Fırat Bulvarı Diyarbakır Stadyumu Kavşağında bir araya gelen Filistin gönüllüleri için uğurlama programı düzenlendi.

Ömer Yakut'un Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan program, Medrese Alimleri Vakfı Başkanı Tayyip Elçi'nin selamlama konuşmasıyla devam etti.

Alanda katılımcılara hitapta bulunan HÜDA PAR Diyarbakır İl Başkan Yardımcısı Yahya Oğraş, ümmet olmayı İslam ülkelerinin NATO'su olarak nitelendirerek ABD üslerinin boşaltılması yönündeki girişimlerin Müslümanlar açısından meşru bir hak olduğunun altını çizdi.

"Amerika'ya ait her ne varsa hedefimizdir, meşru hakkımızı en gür şekilde ifade edeceğiz"

Oğraş, "Bu mezalime karşı ümmetin bireyleri olarak ilk günden bu ana kadar olduğu gibi bundan sonra da gazamıza devam edeceğiz. Çünkü biliyoruz ki Mescid-i Aksa ümmetin namusudur ve bizler namusumuza sahip çıkmak zorundayız. Dolayısıyla böylesi bir sefere hep beraber çıkarak oradaki direniş grubunun yanında olduğumuzu haykırıyoruz." dedi.

Şu an Gazze'de bir soykırım yaşandığını ve buna sessiz kalınamayacağını söyleyen Oğraş, "Burada temel sorunumuz ümmet olamadığımızdır. Buna bağlı olarak şunu diyoruz ki ümmet olmak zorundayız. Çünkü ümmet, İslam ülkelerinin NATO'sudur. İslam ülkelerinin liderlerine sesleniyoruz. Ey liderler ya önümüze düşün ya da önümüzden çekilin." ifadelerini kullandı.

Türkiye sınırları içerisindeki ABD üslerine dikkat çeken Oğraş, "Eğer bu savaşın içinde büyük şeytan ABD olmasaydı şimdiye kadar birçok ülke çoktan karar almıştı. Fakat ne yazık ki büyük şeytana karşı gelince herkes sadece gök gürültüsü gibi gürlüyor, harekete geçmiyor. Onun için biz de diyoruz ki büyük şeytan Amerika'ya ait her ne varsa hedefimizdir, meşru hakkımızı en gür şekilde ifade edeceğiz." şeklinde konuştu.

"HAMAS, cihad ve ümmetin şeref meşalesini ateşledi"

Oğraş'ın konuşmasının ardından Diyarbakır'daki İslami sivil toplum kuruluşları adına hitapta bulunan Doç. Dr. Fikret Özçelik, Mescid-i Aksa ve Filistin davasının İslam ümmeti açısından önemine değinerek şunları söyledi:

"Şu an Gazze'de bir imtihan söz konusudur ve bugün sessizlik veya tarafsızlık zamanı değildir. Gazze'de sadece çocuklar değil; insanlık da Müslümanlık da imanımız da enkaz altında kalıyor. Dolayısıyla HAMAS, cihad ve ümmetin şeref meşalesini ateşledi. İşte burada ümmetin önünde iki seçenek var. Ya Amerika'nın köleliğini tercih edecek ya da Gazze'deki mücahidler gibi şeref yolunu tercih ederek mücadele edecektir."

Özçelik, "Gazze'de başlatılan mücadele sadece Filistinlilerin değildir. Dikkat ederseniz İslam düşmanları Filistin'in Arapların sorunu olduğunu; Kürt, Türk, Farsları ilgilendirmediğini; Kudüs'ün de Filistinlilerin meselesi olduğunu söylüyorlardı. Şimdi de bunların tümünün HAMAS'ın sorunu olduğunu ifade ediyorlar. Biz de şunu diyoruz: Kudüs, imani bir meseledir. Ondan dolayı bugün evimizde oturma günü veya susma vakti değildir. Bu başlatacağımız yolculuğumuzun Filistin'in özgürlüğüne vesile olmasını diliyorum." diye belirtti.

İHH Bölge Başkanı Barış Oktay ise yaptığı konuşmasında düzenledikleri programın içeriğini aktararak amaçları hakkında bilgi verdi.

Şu ana kadar farklı siyasi parti ve sivil toplum örgütlerince düzenlenen gösteri ve protestolar neticesinde işgal rejimi ve destekçilerinin Türkiye'deki temsilcilerinin ülkeyi terk etmek zorunda kaldığını belirten Oktay, yarın İncirlik Üssü'nde tertiplenen programla da hedeflerinin üssü boşaltmak olduğuna dikkat çekti.

Bu tür talep ve gösterilerle yetkili makamlara da önemli mesajlar verildiğinin altını çizen Oktay, ilgili makamların halkın talepleri doğrultusunda adım atmak zorunda kaldığına vurgu yaptı.

Program, Ömer Aytaç'ın yaptığı dua ile sona erdi.

Filistin bayraklarıyla donatılan araçlar, konvoy halinde Adana'ya doğru yola çıktı. (İLKHA)