HÜDA PAR: Newroz bütün mahlûkatın bayramıdır

HÜDA PAR Sözcüsü Şehzade Demir tarafından yayımlanan gündem değerlendirmesinde haftanın öne çıkan başlıkları hakkında açıklamalarda bulunuldu. Açıklamada, “Newroz, bu coğrafyada yaşayan tüm milletlerin müşterek sürurudur” ifadelerine yer verildi.

HÜDA PAR Sözcüsü Şehzade Demir, tarafından okunan gündem değerlendirmesinde; Newroz, yüksek kiralar, sosyal yardımlar, gündüz kuşağı programları ve dış gündeme ilişkin açıklamalarda bulunuldu. Açıklamada, “Newroz bütün mahlûkatın bayramıdır” denildi.

“NEWROZ BÜTÜN MAHLÛKATIN BAYRAMIDIR”

Newroz’un baharın müjdesi olduğu belirtilen açıklamada, “Baharın gelişiyle tabiat yeniden dirilir. Gökyüzü karanlık perdesinden sıyrılır. Güneş hayat veren ışığını bir kez daha tabiata yayar. Evlerinde, yuvalarında bir kış boyunca mahsur kalmış tüm canlılar tabiatın kalbine göçer. Tıpkı tabiat gibi insan da yeniden dirilir. Bu nedenle Newroz bir bayram telakki edilmiş; neşe, coşku, heyecan gibi bütün güzel his ve duyguların simgesi olmuştur. Üstat Said Nursî hazretlerinin veciz ifadesiyle Newroz “mahlûkatın bayramıdır.”  Yani bütün canlıların ortak sevincidir. İnsan da mahlûkat taifesinin bir azası olarak bu bayrama iştirak eder. Yeniden dirilişin ve zorluklardan sonra genişliğe kavuşmanın şükrü gerektirdiği bilinciyle kutlamaların meşru dairede gerçekleşmesini diliyoruz.” denildi.

Açıklamanın devamında, “Newroz insanlığı; dil, din, renk ve ırk farkı olmaksızın ortak bir bayram paydasında buluşturur, hepsinin kaynağının bir olduğunu ispat eder.  Newroz, bu coğrafyada yaşayan tüm milletlerin müşterek sürurudur. Asırlardan beri çok yönlü baskı ve şiddete maruz kalan Kürtlerin tarih ve kültür hafızasında da önemli bir yeri olan Newroz, zorluk ve sıkıntıların bitmesini, özgürlüğü ve güzelliği ifade eder. Bu anlamda Newroz’un başta İslam milleti olmak üzere tüm insanlığın zihninde barış, kardeşlik, adalet ve ilerleme şuurunun gelişmesine, taassupların sebebiyet verdiği ihtilafların aşılmasına vesile olmasını temenni ediyoruz.

Newroz li ser axa me bibe wesila aşitî u aramiyê.

Bo hemû zindîyan u bi taybet bo însaniyetê Newroz pîroz be!” ifadelerine yer verildi.

“DÜNYA MÜSLÜMANLARINI HİMAYE EDECEK KURUM ZARURET HALİNE GELDİ”

Dış gündeme ilişkin değerlendirmelere de yer verilen açıklamada,Hindistan'ın Karnataka eyaletinde mahkeme, okullarda Müslüman öğrencilere getirilen başörtüsü yasağına İslam için bir "esas" olmadığı iddiasıyla onay verdi. Neredeyse 200 milyon Müslümanın yaşadığı Hindistan’da yükselen Hindu milliyetçiliği ve yönetimin ırkçı politikaları, Müslümanlara yönelik baskıyı artırmaktadır. Hak ve hürriyetleri engellenen Müslümanlar, milliyetçi çetelerin soykırım tehdidiyle karşı karşıya bulunuyorlar. Bu yasağın tüm ülkeye yayılması hedeflenmektedir. Müslüman kamuoyu ve İslam İşbirliği Teşkilatı faşist Hindistan yönetiminin baskı politikalarına karşı ivedilikle harekete geçmelidir. Hindistan yönetiminin son tutumu, dünyanın her yerinde zulme uğrayan Müslümanların durumu ile birlikte değerlendirildiğinde, hukuki ve siyasi anlamda dünya Müslümanlarını himaye edecek kurum ve mekanizmaların kurulmasının artık bir zaruret haline geldiği görülmektedir.” denildi.

“SAVAŞA DEĞİL, BARIŞ VE ADALETE YATIRIM YAPILMALIDIR”

Gündem değerlendirmesine son olarak şu ifadelere yer verildi: “Dünya, Rusya-Ukrayna savaşına kilitlenmişken savaş ve çatışmaların sürdüğü diğer coğrafyalarda da ölüm, yıkım ve mahrumiyet artarak devam etmektedir. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR), geçen hafta Suriye’de 11 yıldır devam eden iç savaştaki ölüm ve yıkımın bilançosunu açıkladı. Rapora göre bugüne kadar 610 bin kişi öldürüldü. 120 bin 158’i erkek, 15 bin 237’si kadın ve 25 bin 286’sı çocuk olmak üzere toplam 160 bin 681 sivil bu çatışmalarda katledilmiştir. Bu istatistiğe DAİŞ, YPG ve dışardan gelen diğer milislerin on binlerce kaybı ile rejimin hapishanelerinde katledilen 49 bin 359 kişi dâhil değildir. Ölümlerin yanı sıra 2,1 milyondan fazla Suriyelide ise kalıcı sakatlıklar oluştu. 13 milyonu aşkın kişi de evini terk ederek sığınmacı durumuna düştü. 

Suriye ve Yemen savaşlarının devam etmesi için milyarlarca dolar harcanırken BM, Yemen’de ihtiyaç duyulan insani yardım için gerekli olan parayı bulamadı.  Her 3 Yemenliden 2'si yani 20 milyon kadın, erkek ve çocuğun aşırı derecede yoksulluk çektiği ülkede yardım için gerekli olan para miktarının çok azı taahhüt edildi. Toplanması gereken 4,3 milyar dolarla 17 milyon insana uluşmayı hedefleyen BM, ancak 1,3 milyar dolar toplayabildi. Bu miktar tam bir hayal kırıklığı oluştururken yardım fonlarından üçte ikisinin kesilmesiyle sonuçlandı. Rusya-Ukrayna savaşı bu yardımları sekteye uğratmamalıdır. Bilmek gerekir ki dünyada barış ve huzurun sağlanması silaha yatırım yapmakla değil, savaş ve çatışmaların sonlandırılması, yoksulluk ve fakirliğin bitirilmesi ve adil bir dünya ile ancak mümkün olabilir.”