HÜDA PAR Genel Başkanı Yapıcıoğlu: Milletin malını, son kuruşuna kadar millete hizmet için harcayacağız

HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, "Milletin malını son kuruşuna kadar millete hizmet için harcayacak ve bu hassasiyeti gösterdiğine, göstereceğine inandığımız kardeşlerimizi aday yaptık." dedi.

HÜDA PAR Genel Başkanı Yapıcıoğlu: Milletin malını, son kuruşuna kadar millete hizmet için harcayacağız

Seçim çalışmaları kapsamında Antalya'da bulunan HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, kentteki temaslarına ilk olarak Erzurumlular Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği üyeleriyle bir araya gelerek başladı.

Dernek Başkanı Nihat Öztürk ve yönetimiyle gündeme ilişkin konuları konuştu. 

Ardından geniş aile ziyaretleri gerçekleştiren Yapıcıoğlu, burada partisinin belediyecilik anlayışını anlattı.

Mardinlilerle Buluşma Programı'yla ziyaretlerine devam eden Yapıcıoğlu, kendisine yöneltilen soruları cevapladı.

Gün içinde yoğun bir şekilde devam eden programlarını Batmanlılar Derneği'ni ziyaret ederek sürdüren Yapıcıoğlu, ziyarette Dernek Başkanı Necat Pekince ve yönetim kurulu üyeleriyle bir araya geldi.

Özel bir toplantı salonunda İş Adamlarıyla Buluşma Programı'nda bir araya gelen Yapıcıoğlu, Gazze'de yaşanan siyonist zulüm ve katliam başta olmak üzere HÜDA PAR'ın seçim sürecinde yaptığı çalışmalar hakkında bilgiler verdi.

Program bitiminde katılımcıların sorduğu soruları cevaplayan Yapıcıoğlu, HÜDA PAR olarak Türkiye'nin bütün şehirlerinde seçime gireceklerini vurguladı.

Yapıcıoğlu'nun yoğun Antalya temasları 'Bismillilerle Buluşma Programı'yla son buldu.

Yapıcıoğlu'na gün boyu yoğun bir şekilde devam eden ziyaret ve temaslarına Antalya İl Başkanı Muhammet Şerif Durmaz, Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Abdulbaki Özdemir ve partililer eşlik etti.

Seçim çalışmaları kapsamında halkla buluşan Yapıcıoğlu, gündeme dair açıklamalarda bulundu.

"Gündemimizin hala en tepe noktasında Gazze ve oradaki soykırım bulunuyor"

Seçimlerin yaklaşmasıyla birlikte HÜDA PAR olarak gündemlerinin tepe noktasında Gazze olduğunu belirten Yapıcıoğlu, "Malumlarınız olduğu üzere bir ay sonra sandık gelecek, insanımız, milletimiz, önümüzdeki 5 yıl için mahallesini temsil edecek muhtarı, ilçesini ve ilini yönetecek belediye başkanlarını ve meclis üyelerini seçmek için sandığa gidecek. Memleketin gündemi yoğun olarak seçim ama bizim gündemimiz, doğrusu gündemimizin hala en tepe noktasında, birinci sırasında Gazze ve oradaki soykırım bulunuyor. Maalesef keşke oradaki zulüm bitmiş olsaydı ama maalesef bütün dünyanın gözleri önünde orada bir soykırım devam ediyor." ifadelerini kullandı.

"Zulmetmek onların karakteri ama acizlik bizim karakterimiz olmamalı"

Siyonist işgal rejiminin insani yardım almak üzere olan Gazzelilere yönelik yapmış olduğu katliama tepki gösteren Yapıcıoğlu, "İki gün önce yine açlıktan kırılmak üzere olan oradaki kardeşlerimize giden yardım tırlarının gelişini haber alan Gazzeliler, belki bir çuval un ya da belki bir kaç kilo gıda ya da biraz temiz sudan bir miktar kendisine, ailesine, çoluk çocuğuna götürmek için oraya toplanınca zulüm, katliamın, soykırımın mücessem hali olan siyonist işgal çetesi onların üzerine yaylım ateşi açmak suretiyle 100'den fazla kardeşimizi şehit ettiler, yüzlercesini yaraladılar ve arkasından bütün dünyayla alay eder gibi 'yardım almak için bir izdiham oluştu, insanlar koşuşturarak birbirlerini ezdiler.' dediler. Yalan söylemek onların karakteri, zulmetmek onların karakteri, ama acizlik bizim karakterimiz olmamalı." dedi.

"İnsanlar artık açlıktan ve susuzluktan ölmeye başladı"

Gazze'de yaşanan insani krizin sonlandırılması ve insani koridorun açılması gerektiğini belirten Yapıcıoğlu, "Biz oradaki kardeşlerimize her ne pahasına olursa olsun mutlak surette yardım götürmek zorundayız. Oradakiler zaten gidip bizim fiilen onlarla beraber omuz omuza siyonistlere karşı savaşmamızı istemediler. Bizden böyle bir beklentileri de yok. Orada insanlar sadece Amerika'nın ve Avrupalıların verdiği tonluk bombalarla katledilmiyor. İnsanlar artık açlıktan ve susuzluktan ölmeye başladı. Orada insanlar çok basit tedavi yöntemleri ile çok basit ilaçlarla tedavi edilebilecek hastalıklardan dolayı, ilaç yokluğundan dolayı can veriyor. Orada doktorsuzluktan, hastanesizlikten dolayı, orada temiz su yokluğundan dolayı ve orada gıda yokluğundan dolayı insanlar çok büyük acılar çekiyorlar ve şehadet mertebesine ulaşıyorlar. Beklentileri yüksek idi fakat maalesef 2 milyarlık İslam alemi olarak biz 2 milyonluk kardeşimize yardımcı olmadık. Yani her 1000 kişiye 1 kişi düşüyor, düşünebiliyor musunuz, oran olarak 1000 kişi bir araya gelip bir kardeş edinse ve ona yardım elini uzatsa bu sorun tamamen bitecek. Fakat 1000 kişi bir kişiye yardım edemedik." ifadelerine yer verdi.  

"Gazze için kim her ne yaptıysa biz onu değerli görürüz"

Gazze için yapılan her çabanın değerli olduğunu belirten Yapıcıoğlu, "O yüzden de biz diyoruz ki: Gazze için kim her ne yaptıysa biz onu değerli görürüz. Lakin şunu da bilmemiz lazım ki; bütün bir İslam ümmeti olarak hatta bütün bir insanlık ailesi olarak yaptıklarımız yeterli olmadı. Eğer yeterli olsaydı o zulüm bitmiş olacaktı. Bütün dünya bu zulmü durduramadı ya da durdurmaya güç yetirenler durdurmadı. Bu yüzden bu zulüm bitinceye kadar, bu işgal bitinceye kadar, bizler Gazze'yi gündemimizden düşürmeyelim. Evet önümüzde seçim var, evet bazı insanlarımızın geçim derdi var? Ama orada yiyecek bir lokma bulamayan, orada bir yudum suya muhtaç kardeşlerimiz var. O yüzden gittiğiniz her yerde biz o farkındalığı kaybetmemek adına, o hassasiyetleri diri tutmak adına Gazze'yi birinci gündem yapalım, yapmaya devam edelim. Bununla ilgili biz geçtiğimiz gün basınla 11 başlık altında bir beyanname paylaştık. İnşallah biz onun takipçisi olacağız, buradaki bütün kardeşlerimizden de istirhamımız bu konu üzerinde düşünmeleri, kafa yormaları ve şimdiye kadar her ne yaptılarsa onları arttırarak devam ettirmeleridir." şeklinde konuştu.

"Hiçbirimiz farklılığından dolayı diğerini ötekileştirmemeli, hele hele düşman olarak asla görmemeli"

Seçimler hakkında da konuşan Yapıcıoğlu, "Önümüzde bir seçim var. 30 gün sonra bir seçim yapılacak. Bütün siyasi partiler kendi çalışmalarını yürütüyorlar. Herkesin kendini, adayını öne çıkarıp ona destek istemesi gayet doğal. Ama şuna dikkat edelim; hemen her seçimde hatırlatıyoruz. Diyoruz ki; bizim önümüzde bir seçim var, biz savaşa gitmiyoruz. Seçim dolayısıyla siyasi partilerin ve adaylarının kurmuş oldukları cümlelere, kullandıkları kelimelere hassasiyete dikkat etmeleri gerekiyor; bu memleketin 81 ilinde yaşayan, farklı siyasi görüşlere, farklı felsefi görüşlere, farklı etnik kimliklere, farklı mezhebi kimliklere sahip olabilirler. Ama şu 81 vilayetimizin tamamında yaşayan her inanca mensup, konuştuğu dilleri, kılık kıyafetleri, giysileri, hassasiyetleri, öncelikleri farklı olan insanlarımızın hepsinin ortak bir vatanda birlikte yaşadığı gerçeğini asla aklımızdan çıkarmamalıyız. Dolayısıyla eğer birileri bize ısrarla farklılıklarımızı bir çatışma, bir kavga, bir gerginlik sebebi olarak önümüze koyuyorsa, biz inanıyoruz ki bu kişiler memleketin iyiliğini istemiyorlar. Evet farklılıklarımız vardır. Ama o farklılıkları 'ümmetimin ihtilafı rahmettir' diyen Allah Resulü Aleyhisselatu Vesselam'ın tarif ettiği çizgi içerisinde tutarak farklılıklarımızı zenginlik ve rahmet vesilesi kılmalıyız. Hiçbirimiz farklılığından dolayı bir konudaki farklılığından dolayı diğerini ötekileştirmemeli, hele hele düşman olarak asla görmemeli. Biz bu hususu önemsiyoruz, altını çiziyoruz ve gittiğimiz yerlerde tekrar ediyoruz. Diğerlerine de bunu telkin ediyoruz." dedi.

"İnsanlar size bu vazifeyi tevdi ederse bu da size bir emanettir"

Belediye seçimlerinde, belediyeleri kazanmaları durumunda halkın tercihini bir emanet olarak görüp emanete sahip çıkacaklarını belirten Yapıcıoğlu, "Böyle bir seçimde siz yönetime talip olursanız o yönetmeye talip olduğunuz şehrin, ilçenin, köyün, mahallenin neyse oranın insanları size bu vazifeyi tevdi ederse bu da size bir emanettir. Siz o makama geldiğinizde oranın insanları için harcama yetkisinin sizde olduğu gibi mal mülk de size emanettir. Öyleyse o emaneti her şeyden önce çok iyi muhafaza etmek lazım. Evet o işi bilmek lazım. Ama o işi çok iyi bilen birisi o işi mükemmel derecede bilen birisi eğer koruma gibi bir niyeti yoksa eğer koruma gibi bir mecburiyeti olduğunun şuurunda, idrakinde değilse kişi, çok iyi bildiği için Allah muhafaza etsin öylelerine memleketi teslim etmeyeceğiz İnşallah. Eğer çalma gibi bir niyeti varsa ve işi de çok biliyorsa öyle bir çalar ki kimsenin ruhu bile duymaz. O yüzden diyoruz ki; önce muhafaza, önce onu koruma, önce onu emanet olduğu bilinciyle hareket etmek gerekir. Ve biz de adaylarımızı seçerken buna azami derecede dikkat ettik." dedi.

 "Milletin malını, son kuruşuna kadar millete hizmet için harcayacağız"

Belediyecilik anlayışlarında; belediyenin malının kendi arkadaşını, yandaşını, candaşını, partidaşını zengin etmek için asla harcanmayacağını belirten Yapıcıoğlu, milletin malını son kuruşuna kadar millete hizmet için harcayacaklarını belirterek şunları kaydetti:

"Bizim seçeceğimiz aday; görebildiğimiz, bilebildiğimiz, ölçebildiğimiz kadarıyla her şeyden önce sağlam olacak, her şeyden önce milletin malını kendi malından daha iyi koruyacak, kendisine bir emanet olduğu bilinci ile hareket edecek ve ona göre bir anlayış ortaya koyacak birisi olsun. Sonrası kolay, evet mevcutlar arasında bu işi yapmaya en ehil kimse o olsun, ama sağlamlar arasında ama dürüstler arasında en iyi yapan o olsun. Biz hiçbir yerde falanca aday olursa biz bununla kazanırız, öyleyse ahlaki yapısı nedir, öyleyse memleket meselelerine ya da milletin malına hangi gözle bakıyor, bizim için önemli değildir demedik. İnşallah bundan sonra da demeyeceğiz. Şimdi biz gittiğimiz yerlerde diyoruz ki; herhangi bir ticarethanemiz var, kasamızı, hesabımızı teslim ettiğimiz birisi bizim için o nasıl güvenilir olmak zorundaysa, biz milletin umum kasasını, şehrin kasasını, şehrin ihtiyaçları için harcanacak parayı kendisine teslim edilecek kişiyi de seçerken en azından o kadar bir hassasiyet gösterelim. Sağlam birisi olsun, iyi birisi olsun, milletin malını, milletin parasını millet için harcasın, o yüzden diyoruz ki; inşallah bizim adaylarımızın hiçbirisi Allah'ın izniyle ve milletimizin desteğiyle eğer seçilirse belediyenin malını kendi reklamını yapmak için harcamayacak. Belediyenin malını kendi arkadaşını, yandaşını, candaşını, partidaşını zengin etmek için harcamayacak asla. Ya ne için harcayacak? Milletin malını son kuruşuna kadar millete hizmet için harcayacak. Bu hassasiyeti gösterdiğine, göstereceğine inandığımız kardeşlerimizi aday yaptık. Rabbim nasip eder, milletimiz teveccüh gösterirse, inşallah bu sefer belediyelerimiz HÜDA PAR'ın anlayışıyla, onun siyaset anlayışı ile onun hizmet anlayışı ile onun belediyecilik anlayışıyla tanışırsa, en azından birkaç yerden numune olacak şekilde belediyelerimiz olursa, inanıyorum ki bu millet bu işe dört elle sarılacak ve Allah'ın izniyle bu bütün memleket için bütün milletimiz için hayırlı bir sonuç olacak diye bekliyoruz."  (İLKHA)