Hikmetyar liderliğindeki Hizb-i İslami Partisi Kabil hükümetini protesto etti

Afganistan'ın başkenti Kabil'de, Gülbeddin Hikmetyar liderliğindeki Hizb-i İslami Partisi taraftarları hükümeti protesto etti.

Darul Aman Caddesi'nden başlayan protesto, Deh Afganan bölgesine kadar devam etti.

Parti bayrakları taşıyan binlerce kişi, "Biz hakkımızı istiyoruz", "Hükümet verdiği sözünü yerine getirmeli" ve "Suikast saldırılarını durdurun" sloganları attı.

Gösteride basına konuşan Hizb-i İslami Partisi Lideri Gülbeddin Hikmetyar, hükümeti, son zamanlarda özellikle başkent Kabil'de artan suikastlardan sorumlu tutarak bu cinayetlerin yanlış olduğunu söyledi.

Hükümetin, 2016 yılında kendisiyle imzalanan barış anlaşmasında verdiği sözü yerine getirmediğini savunan Hikmetyar, "Verilen sözler yerine getirilene kadar bizim protestolarımız devam edecektir." dedi.

Hikmetyar, ülkedeki yabancı güçlerin ABD ile Taliban arasında geçen sene imzalanan barış anlaşması gereği çekilmesini istediklerini kaydetti.

Yabancı güçlerin çekilmesinin ardından yönetimin yeni hükümete devredilmesini istediklerini ifade eden Hikmetyar, söz konusu güçlerin ülkede kalmasının savaşın devam etmesi anlamına geldiğini belirtti.

Hikmetyar, Afganistan'da devam eden savaşta masum insanların ve çocuklarının öldüğünü, yönetimdeki siyasilerin çocuklarının ise yurt dışında rahat yaşadığını söyledi.

Hizb-i İslami ile Afgan hükümeti barış anlaşması

Afganistan'da hükümet ile muhalif partilerden Hizb-i İslami partisi arasında 2016 yılında barış anlaşması imzalanmıştı.

Anlaşma metnini Afganistan Devlet Başkanı Eşref Gani ile Hizb-i İslami lideri Gülbeddin Hikmetyar imzalamıştı.

Anlaşma maddeleri arasında Gülbeddin Hikmetyar ve parti üyelerinin adlarının uluslararası kara listeden çıkarılması, Kabil'de güvenle yaşayabilmeleri için ayrı bir kışla yapılması, devlet imkanlarından yararlanmalarının sağlanması ve tutuklu parti mensuplarının serbest bırakılması yer alıyor.

Anlaşmayla yasal dokunulmazlık sağlanan Hikmetyar'ın geçmişteki fiilleriyle ilgili tüm siyasi ve askeri yargılamalardan muaf tutulması da öngörülüyor.