'Diyarbakır halkı olarak Kudüs’ü kırmızı çizgimiz olarak görüyoruz'

Her yıl Ramazan ayının son haftasına denk gelen cuma günü, İslam coğrafyasında “Dünya Kudüs Günü” olarak idrak edilip işgalci israilin yaptığı zulme dikkat çekilerek mazlum Filistin halkının yanında olunduğu mesajı veriliyor.

'Diyarbakır halkı olarak Kudüs’ü kırmızı çizgimiz olarak görüyoruz'

Bu kapsamda Diyarbakırlı vatandaşlar, mazlum Filistin halkının yanında olduğunu ve esaret altında bulunan Kudüs’ün özgürleşmesi için duygularını İLKHA’ya paylaştı.

Diyarbakırlı vatandaşlar, bu yıl dünyayı etkisi altına alan Coronavirus dolayısıyla buruk bir Ramazan ayı geçirdiklerini belirterek her yıl Ramazan ayının son haftasında idrak edilen 'Dünya Kudüs Günü'nü çok önemsediklerini söyledi.

Kudüs'ün, Müslümanların kırmızıçizgisi olduğunu belirten vatandaşlar, Kudüs’ün özgürleşmesi için ellerinden ne geliyorsa yapmaya hazır olduklarını vurguladı.

Diyarbakırlılar, işgalci siyonist rejimin, mazlum Filistin halkına yaptığı zulmü ve ilk kıblemiz olan Kudüs’e karşı esaret girişimlerini bertaraf etmenin en önemli yolunun, Müslümanlar arasında sağlanacak birlik ve beraberlikten geçtiğine dikkat çektiler.

“Kudüs meselesi hepimizin boynunun borcudur”

İşgalci siyonist rejimin Filistinlilere yaptığı zulmü kabul etmeyerek bütün aile fertleri ile bu zulme karşı olduklarını belirten Reşit Dönmez, “Hepimiz Selahaddin Eyyubi’nin torunlarıyız. Kudüs meselesi hepimizin boynunun borcudur. İşgalci israilin zulmünü kabul etmiyoruz. Çoluk-çocuğumuzla, ailemizle ve aşiretimizle biz bu zulme karşıyız. Kudüs bizim ilk kıblemizdir. Kudüs benim canımızdır. Kudüs’üme bir şey olursa oraya gider canımı da kurban ederim. Eğer biz Müslüman isek bunu seve seve yapmalıyız. Bende çok ciddi bir şekilde söylüyorum. İcap ederse Kudüs’ün özgürlüğü için ailemle giderim. Canımla ve ruhumla giderim. Fakat bugün elimizde bir şey gelmiyor. Kudüs’ümüzü Rabbimize bırakıyoruz. Allah varken mesele yoktur.” ifadelerini kullandı.

Siyonist çete çeteyi, Filistin topraklarında görmek istemediklerini belirten Dönmez, “Kudüs bütün müminlerin ilk kıblesiydi. Bugün günümüzde Kâbe ve Mescid-i Nebevi ne ise Kudüs te Müslümanlar için aynı şeydir. Biz israili Kudüs ve Filistin’de istemiyoruz. Bütün ümmeti Muhammed bu düşünceye sahip olması gerekiyor. Çünkü bu durumdan Müslümanlar olarak mesulüz.” şeklinde konuştu.

“Diyarbakır halkı olarak Kudüs’ü kırmızı çizgimiz olarak görüyoruz”

Kudüs ve Filistin topraklarını Müslümanların kırımızı çizgisi olarak gördüğünü belirten Yunus Arsu, “Her ramazan ayının son haftasındaki cuma gününü dünya Kudüs günü olarak anıyoruz ve kutluyoruz. Biz Diyarbakır halkı olarak Kudüs’ü kırmızı çizgimiz olarak görüyoruz. Kırmızı çizgimiz olduğundan dolayı Kudüs’e yapılan bir müdahale karşısında elimizden gelen çaba ve gayreti göstermek istiyoruz. Elimizden bugün Kudüs için dua etmek geliyor. Rabbim kabul ederse başka yardımlarımızı da edeceğiz. Ramazan ayında olduğumuz için Filistin’de bulunan kardeşlerimiz için dua etmeliyiz. Filistin ve Kudüs’ün hür olmasını istiyoruz. İşgalci israil rejimi sanmasın ki şu an zorla bulunduğu Filistin topraklarının kendisine ait olduğunu. Filistin toprakları Müslümanlarındır ve Müslümanların kalacaktır. En yakın zamanda Kudüs’ü Allah’ın izni ile tamamıyla özgürleştireceğiz. Çünkü Filistin hür olduğunda Müslümanlar hür olmuş demektir.” diye belirtti.

Filistin, siyonist çeteler tarafından işgal edildiği zaman, Müslümanlar olarak çok büyük bir tepki gösterilmesi gerektiğini belirten Arsu, “Filistin esir olduğu halde Müslümanlar olarak çok büyük tepki göstermemiz gerekirken maalesef bunu yapmıyoruz. Kudüs gibi kutsal bir yeri normal bir yermiş gibi davranıyoruz ve önemsemiyoruz. Takındığımız bu tavır ve algı yanlıştır. Nasıl ki bir insan evine bir zarar gelince dünyaları ayağa kaldırabiliyorsa Kudüs te bizim evimizdir onun için dünyaları ayağa kaldırmalıyız.  Örneğin; Ayasofya camiye çevrilince Hristiyanlar, haçlı seferlerini düzenledi ve dünyayı ayağa kaldırdı. Biz de Kudüs işgal edildiği vakit bu tepkiyi vermemiz gerekiyordu. Ancak bu tepkiyi vermediğimiz için maalesef başımıza gelen bütün her şey bu ilgisizliğimizdendir. Son olarak şunu söylemek istiyorum: işgalci israil sanmasın Kudüs yalnızdır ve onlara kalacak. Kudüs bizimdir ve bizim kalacak.” ifadelerini kullandı.  

“Dünya Kudüs gününü benimsiyoruz ve önemsiyoruz”

Her Ramazan ayının son haftasına denk gelen 'Dünya Kudüs Günü'nü önemsediklerini belirten Ayetullah Güreli, “Bilindiği üzere Ramazan ayının son haftası ‘Dünya Kudüs’ günüdür. Dünya Kudüs gününü benimsiyoruz ve önemsiyoruz. Kudüs bizim kırmızı çizgimizdir. Bir insanın kırmızı çizgisi aşıldığında yapılması gereken çok şey vardır. Ama biz Kudüs için maalesef sessiz kaldık. Çünkü Kudüs’te Müslümanlar eziyet çekiyor. Kudüs’ün hür olması gerekiyor. Kudüs hür olursa Müslümanlar özgür olur. Kudüs maalesef şu an esaret altında. Biz bu zulme ve esarete karşıyız ve istemiyoruz. israilin kaçırdığı binlerce Filistinli Müslüman kardeşimize sürekli dua ediyoruz. Rabbim bu Ramazan ayı hürmetine Filistinli kardeşlerimize yardım etsin.” dedi.

“israilin yıllardır Filistin üzerine yaptığı zulmü bilmeyen yoktur”

siyonist çete israilin yıllardır Filistin topraklarında zulüm yaptığına dikkat çeken Mehmet Ataş, “İnşallah dünya üzerinde bulunan bütün Müslümanlar arasında birlik ve beraberlik olurda bu zulüm biter. Müslümanlar arasında bu beraberlik olursa ne israil ne de ABD bu zulmü yapamaz. Hatta bu cesareti bile alamazlar. Filistin’deki kardeşlerimiz de inşallah bu zulüm ve tecrit altından bir an önce kurtulurlar. israilin yaptığı bir zulümdür. Başka bir şey de değildir. Yıllardır Filistin üzerine yaptığı zulmü bilmeyen yoktur. Düşünün israil küçük bir toprağa sahip bir şeydir. Tabi bizim gözümüzde ülke bile sayılmıyor. Bizim gözümüzde insan bile değiller. Çünkü Filistin’deki mazlum kardeşlerimizi hem yok sayıp hem de zulüm yapıyorlar. Onlar nasıl Filistin’deki Müslümanları yok sayıyorsa biz de israile insan gözüyle bile bakmıyoruz. Allah’tan bu Ramazan ayında tek isteğimiz, inşallah bütün Müslümanlar vahdet üzere birleşirler. Yine Rabbim inşallah Filistin’deki kardeşlerimizi de özgürlüğüne kavuşur. İnşallah Mescid-i Aksa’da rahat bir şekilde namaz kılmak nasip olur. Bizede orada namaz kılmak nasip olur.” temennisinde bulundu.

“Filistin topraklarının hür olmasını ve özgürlüğüne kavuşmasını istiyorum”

Yıllardır süren işgalci siyonistlerin zulmüne Avrupalı birçok devletin sürekli destek verdiğine vurgu yapan Baran İpek, “Yıllarca Filistin ve Kudüs işgal altındadır. Bütün Avrupa ülkeleri yaşanan bu zulme karşı değiller. İşgalci çetenin yanında olarak Kudüs’ün işgaline destek veriyorlar. Filistin’de yaşayan bütün Müslüman kardeşlerimiz ve küçücük bebeklerimiz katlediliyor. Maalesef birçok ülke bu duruma sessiz kalıyor. Bugün bütün ülkeler ve Avrupa Birliği Filistin’in yanında olması gerekirken ne yazık ki işgalci israilin zulmüne destek veriliyor. Filistin toprakları, Kudüs, Filistin’deki kardeşlerimiz ve bebekler katledilmese ve orada savaş olamazsa Müslümanlar olarak bizler her zaman mutlu olacağız. Bundan dolayı Filistin’in hür olmasını ve özgürlüğüne kavuşmasını istiyorum.” şeklinde konuştu.

“Filistin özgürlüğüne kavuşur diye dün Kadir Gecesi’nde çok dua ettim”

Filistin ve Kudüs’ün özgürleşmesi için sürekli dua ettiğini belirten Mehmet Karataş, “Allah israili kahrı perişan etsin. Rabbim mazlumun hakkını bırakmasın. Filistin özgürlüğüne kavuşur diye dün Kadir Gecesi’nde çok dua ettim. Kudüs’e kurban olurum ben. İnşallah Kudüs’ümüz özgürlüğüne kavuşur. Yine Ümmet-i Muhammed arasında birlik ve beraberlik olur. İnşallah Kudüs’ün özgürleştiği günleri de görmek nasip olur.” ifadelerini kullandı.

İLKHA