Cumhurbaşkanı Erdoğan: israil bir Siyonist terör örgütüdür!
Erdoğan, "israil, Gazze'de son asrın en vahşi soykırımını yaparak Siyonist bir terör örgütü gibi hareket etti. Bundan hiç şüpheniz olmasın. israil bir Siyonist terör örgütüdür. Tam 1 yıldır emperyalist güçlerin desteğini arkasına almış işgal ordusu karşısında direnen Filistin'in yiğit evlatlarını, toprağın üzerinde onursuzca yaşamaktansa toprağın altında şerefimle yatarım diyen bütün kahramanları bugün bir kez daha saygıyla selamlıyorum" şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM Grup Toplantısı'nda konuştu.
Erdoğan, konuşmasında şunları kaydetti:
"6-8 Ekim olaylarında rolü olanlar hak ettikleri cezalara çarptırıldı"
Dün malumunuz 6-8 Ekim olaylarının 10'uncu yıldönümüydü. Kobani bahanesiyle kışkırtılan bu menfur olaylarda 2 emniyet görevlimiz şehit oldu. 35 kişi hayatını kaybetti. 435'i sivil, 326'sı güvenlik görevlisi 761 insanımız da yaralandı. Bugün malum çevreler tarafından hala demokratik bir eylem gibi lanse edilen olaylar sonucunda çok sayıda ev, iş yeri, okul, Kur'an kursu, kütüphane, kültür merkezi, müze ve yurt binası zarar gördü. Bilhassa ihtiyaç sahiplerine kurban eti dağıtırken katledilen 16 yaşındaki Yasin Börü ve arkadaşlarına yapılan canilikleri değil üzerinde 10 yıl, yüz yıl geçse bile unutamayız. Şunu da biliyoruz: Ciğerparesini kaybetmiş bir annenin yürek yangınını ancak adaletin tecellisi söndürebilir. 6-8 Ekim olaylarında rolü olanlar, bağımsız Türk mahkemeleri önünde işledikleri suçların hesabını vermiş, hak ettikleri cezalara çarptırılmıştır.
Gerek Suriye'de daha sonra yaşananlar gerekse mahkeme süreci, 6-8 Ekim olaylarının nasıl bir tertip olduğunu ortaya çıkartmıştır. Fakat o dönem emperyalistlerin bölgesel planlarına alet olanlar bu olaylarla yüzleşme cesaretini halen gösteremedi. Keza 6-8 Ekim olaylarına sırf oy uğruna şaşı bakan devrin CHP yönetimi de bundan dolayı henüz nedamet getirmedi. Lafa her başladıklarında biz Türkiye partisiyiz diyenlerin her fırsatta Türkiyeleştirme iddiasında bulunanların, ülkemizi uçurumun kenarına özellikle getiren bu travmayla mutlaka hesaplaşması gerektiğine inanıyoruz.
"Kobani olaylarının hukuki açıdan hesabı soruldu"
Demokratik siyasette şiddete ve teröre asla yer olmadığını herkesin anlaması gerekiyor. Bir elinde silah tutarak siyaset yapılmaz. Şiddeti bir hak arama yolu olarak görerek siyaset yapılmaz. Türkiye Yüzyılı'nda şiddetle arasına mesafe koyan anlayışa elbette yer vardır. Ama sırtını dağa yaslayan terör siyasetine asla ve asla yer yoktur. Tekrar ediyorum, Kobani olaylarının hukuki açıdan hesabı sorulmuştur. 10 yıllık gecikmeyle bile olsa 6-8 Ekim olaylarına dair samimi bir muhasebenin yapılmasını da önemsiyoruz. Böyle bir tavrın sergilenmesinin, siyasette inşa etmeye çalıştığımız yumuşama iklimine katkı sunacağı açıktır.
"Vaat edilmiş topraklar hezeyanının varacağı yer hüsran olacaktır"
Bununla birlikte daha düne kadar bölücü örgütün Suriye uzantısı PYD ile ilgili çok iyimser cümleler kuranlara ne yaparsak yapalım bazı gerçeği anlatmayacağımızın bilincindeyiz. Varsın onlar kendi hayal dünyalarında yaşamaya devam etsin. Biz Türkiye'nin güvenliğinden kesinlikle taviz vermeyeceğiz. Ne pahasına olursa olsun bölgemiz ve topraklarımız üzerinde ameliyat yapılmasına müsaade etmeyeceğiz. Türkiye, yayılmacı hevesleri, vatan topraklarına dikilen kem gözleri, kabaran işgalci niyetleri kursaklarda bırakacak kudrete ziyadesiyle sahiptir. Açık ve net söylüyorum. Vaat edilmiş topraklar hezeyanının varacağı yer, büyük bir hüsran ve hezimet olacaktır.
"Bakınız bundan 1 yıl önce israilin devlet olmak ile terör örgütü olmak arasında bir tercihle karşı karşıya olduğunu ifade etmiştim. O günden bugüne israil, Gazze'de son asrın en vahşi soykırımını yaparak Siyonist bir terör örgütü gibi hareket etti. Bundan hiç şüpheniz olmasın. israil bir Siyonist terör örgütüdür. Gazze kasabı, Siyonist Netanyahu'nun Amerikan Kongresi'ne davet edilmesi, dakikalarca ve defaatle ayakta alkışlanması bunun en bariz örneğidir. Tarih o kara tabloyu asla unutmayacaktır. Tarih elinde on binlerce çocuğun, kadının, sivilin kanı olan bir canavarı ayakta alkışlayanları asla ve asla affetmeyecektir. Biz de her fırsatta ve platformda bu iki yüzlülüğü deşifre edeceğiz. Tabii bu süreçte tarihin doğru tarafında yer alan ülkeler de oldu. Onlarla her zaman beraber olacağız. İspanya, Norveç, Slovenya başta olmak üzere, baskılara rağmen ilkeli duruş sergileyen tüm ülkeleri, soykırım cephesi karşısında insanlık cephesinde yer alan tüm halkları, özellikle de vicdan sahibi üniversiteli gençleri yürekten tebrik ediyorum. Tam 1 yıldır emperyalist güçlerin desteğini arkasına almış işgal ordusu karşısında direnen Filistin'in yiğit evlatlarını, toprağın üzerinde onursuzca yaşamaktansa toprağın altında şerefimle yatarım diyen bütün kahramanları bugün bir kez daha saygıyla selamlıyorum. israilin vahşi saldırılarında şehit düşen Filistinli ve Lübnanlı kardeşlerimi rahmetle yad ediyor, Rabb'im mekanlarını cennet eylesin diyorum. Filistin'in seçilmiş son başbakanı İsmail Heniyye'ye ve kalleşçe şehit edilen HAMAS'ın diğer mensuplarına Allah'tan rahmet niyaz ediyorum.
"Herkes için barış, herkes için özgür Filistin diyoruz"
HAMAS'ın Gazze'de verdiği destansı mücadelenin aynı zamanda Türkiye için de olduğunu çok iyi biliyoruz. Filistin halkının soykırım şebekesi karşısında, aynı zamanda insanlığı da savunduğunu, Müslümanların izzetini de savunduğunu çok ama çok iyi biliyoruz. Ülkemizde birileri HAMAS'a terör örgütü iftirası atarken biz soykırımın ilk günlerinde hiç kimseden çekinmeden "İşte bunun için HAMAS, Filistin'in Kuva-yi Milliyesi'dir" dedik. İlk gün nerede duruyorsak 1 yıldır aynı yerde yalpalanmadan, korkmadan, ürkmeden sapasağlam duruyoruz. İlk gün vatandaşlarımızı neye karşı uyarıyorsak bugün de aynı risklere dikkat çekiyoruz. 1 yıldır olduğu gibi bugün de biz herkes için barış, herkes için özgür Filistin diyoruz. Filistinli kardeşlerimize de buradan dayanışma mesajlarımızı gönderiyor, her zaman yanlarında olacağımızı hatırlatmak istiyorum. Yaklaşan kış mevsimi öncesinde, gıda, barınma ve tıbbi malzeme başta olmak üzere insani yardımlarımızı daha da artıracağız.