"Bu meydan HAMAS’tır, bu gençlik Kassam’dır! Diyarbakır'dan Gazze'ye direnişin ve Peygamber aşkının haykırışı"
Peygamber Sevdalıları Vakfı Onursal Başkanı Mehmet Göktaş Hoca, Diyarbakır’daki Mevlid-i Nebi etkinliğinde yaptığı konuşmada ''Diyecekler ki: 'Kassam tükendi' diyenler, 'HAMAS bitti' diyenler! Gelin bir görün! Evet, bu meydan olduğu gibi HAMAS ve Kassam Tugayları'dır.'' dedi.
Peygamber Sevdalıları Vakfı, "Hazreti Peygamberi Anlama ve Sünnetini Yaşama" etkinlikleri kapsamında her yıl gerçekleştirdiği Mevlid-i Nebi etkinliğini bu sene "Direniş Rehberi Hazreti Muhammed" temasıyla gerçekleştirdi.
Peygamber Sevdalıları Vakfı Onursal Başkanı Mehmet Göktaş Hoca, Diyarbakır’daki Mevlid-i Nebi etkinliğinde Allah’a hamd, Hazreti Muhammed’e selat ve selam ile başlayan konuşmasında “Peygamberimizin günümüzdeki mirasçıları olan direniş âlimlerini; özellikle Gazze'den buraya gelen Doktor Mervan üstadı, Lübnan'dan gelenleri ve bu gelenlerin hepsi âlim ve direniş âlimleri... Onları özellikle selamlıyorum, hürmet ediyorum. Özellikle Afganistan'dan gelen temsilcileri, Lübnan'dan gelen temsilcileri, Mısır'dan gelen direniş önderlerini ve yine siyonist cezaevinde yıllarını zindanlarda tüketerek buraya gelen kardeşlerimizi; Sudan'dan, Somali'den, Makedonya'dan ve Doğu Türkistan'dan gelen kardeşlerimi öncelikle hürmetle selamlıyorum, Allah razı olsun.” ifadelerini kullandı.
Bu toplanışın Diyarbakır’a ait bir şeref olduğunu belirten Göktaş Hoca, “Elhamdülillah, ne mutlu size! Bu Peygamberin günümüzdeki en güzel temsilcileri, direniş önderleri... O nasıl ki kendisi direniş önderiyse, işte o Peygamberin gerçek mirasçıları bugün sizinle beraber oldu. Çünkü sizin Peygamber sevdanızı biliyorlar, duyuyorlar, görüyorlar ve işitiyorlar. Bunun için buna yakînen şahit olmak için geldiler. Allah kendilerinden razı olsun. Ve gidecekler, gittikleri yerde sizi anlatacaklar. Diyecekler ki: 'Kassam tükendi' diyenler, 'HAMAS bitti' diyenler! Gelin bir görün! Evet, bu meydan olduğu gibi HAMAS ve Kassam Tugayları'dır. Şu meydanda 17 yaşından yukarı 25 yaşına kadar olan gençler hepsi HAMAS'tır, hepsi Kassam Tugayı'dır. Bu, basit bir olay değildir. Allah'ın izniyle bu milletin önü bir açılsın, bu Müslümanlara bir fırsat tanınsın ki bunu yetkililere, yöneticilere söylüyorum. Burayı görün, şurayı görün ve ona göre hesap yapın.” dedi.
“Gazze, sizin gönlünüzde ne kadar kıymetliyse, siz de Allah katında o kadar kıymetlisiniz”
Göktaş Hoca, “Kardeşlerim! Size diyorum ki: Allah katında, Allah'ın yanında yeriniz nedir hiç merak ediyor musunuz? Allah Teâlâ'nın yanındaki kadir kıymetinizi merak ediyorsanız, Gazze sizin yanınızda nedir, Gazze'nin gündeminizdeki yeri nedir? diye bakın. Gazze, sizin gönlünüzde ne kadar kıymetliyse, siz de Allah katında o kadar kıymetlisiniz. Hazreti Peygamber'in yanında bizim yerimiz nedir diye merak ediyorsanız, onu da şöyle ölçün: O Peygamber'in Gazze'deki çocuklarından olan ümmeti, kadınlardan olan ümmeti sizin yanınızda ne kadar değerliyse, sizin gündeminizi ne kadar işgal ediyorsa, iyi bilin ki Peygamber'in yanında da o kadar kıymetlisiniz. Ne mutlu size!” diye konuştu.
“Müslümansız dünyaya Müslümanlığın nasıl yaşanacağını bu coğrafyada gösterdiniz”
Diyarbakır’da yıllarca düzenlenen etkinliklerle İslam’a saldırılara karşı durulduğuna dikkat çeken Mehmet Göktaş Hoca, “Biliyorsunuz yıllar yılı, yıllar yılı dünyanın neresinde Hazreti Peygamber'e yahut Kur'ân'a dil uzatılsa en önce Diyarbakır ayağa kalktı. Mekke'den önce, Medine'den önce... Dünyanın en büyük yerlerinden önce... Bunu her daim ispat ettiniz. Çünkü birilerinin zannettiği gibi, söylediği gibi siz bin yıllık değil, 1440 yıllık Müslümansınız. Yani Peygamber Efendimizin arkadaşları, Hazreti Ömer döneminin komutanları Ebu Ubeyde'lerin ve İyaz bin Ganem'lerin geldiği, sizin onlara biat ettiğiniz ve o günden sonra gerçekten Müslümansız dünyaya Müslümanlığın nasıl yaşanacağını bu coğrafyada gösterdiniz. Elhamdülillah, bu az bir şeref değildir.” ifadelerini kullandı.
“Sizden her zaman dünyaya nur yayıldı, İslam yayıldı”
“İyi dikkat ediniz Allah katında böyle bir makamınız, böyle bir mertebeniz vardır. Bunu hiçbir zaman unutmayın.” diyen Göktaş Hoca, şöyle devam etti:
“Ve siz Selahaddin Eyyûbî'lerin çocuklarısınız. Siz, Bediüzzaman'ın ve Şeyh Said'in evlatlarısınız. Onların muhabbet fedailerisiniz. Yani sizden her zaman dünyaya nur yayıldı, İslam yayıldı. Dikkat ediniz! Kardeşler! Ey Fırat'ın çocukları, Dicle'nin çocukları! Fırat ve Dicle nasıl ki koskoca bir coğrafyayı yudum yudum suluyorsa, toprağını, insanını, bitkisini, hayvanını nasıl canlandırıyorsa, bu Fırat ve Dicle'nin üzerine kurulan barajlar bu ülkenin her yerini nasıl ışıl ışıl aydınlatıyorsa... İşte bu coğrafyanın çocukları da özellikle bu coğrafyanın bütününün çocukları da vallahi aynı şekilde insanlığı aydınlatmıştır.
İyi dikkat edin! Bugün Anadolu'nun batısı, Karadeniz, Kafkaslar ve Mezopotamya… Hepsi bu Kürtlerin âlimleriyle, seydalarıyla, üstatlarıyla nurlanmıştır. İyi dikkat ediniz! Anadolu'dan tutunuz Balkanlar'a kadar... Nerede bir seyda varsa, nerede bir tasavvuf varsa, nerede bir medrese varsa, buradan gitti. Mezopotamya'dan gitti. Yani sizden gitti. Gidin bir bakın! Hatta şu anda bile, bırakın geçmişi, şu anda bile Türkiye'nin neresinde bir İslami eğitim varsa, İslami bir öğretim varsa, bir medrese, tekke varsa, mutlaka ve mutlaka buradan gitmiştir? Halid-i Bağdadi'den gitmiştir. Her yere, her yere böylesine nur yaydınız Allah'ın izniyle. Ve yıllarca Haçlı seferlerinin karşısına Selahaddin'i siz çıkardınız!”
“Bütün cephelerde iyi dikkat ediniz bütün cephelerde Müslüman Kürtlerin imzası vardır”
Haçlı Seferleri'nin karşısına çıkan Selahaddin Eyyubi'nin torunları olmanın basit bir şey olmadığını söyleyen Göktaş Hoca, “Bitmedi, daha bitmedi... Bu coğrafyanın tamamında ne kadar güzel iş yapıldıysa, orada siz varsınız, orada Diyarbakır var, orada Kürtler var. Ve orada, bütün cephelerde iyi dikkat ediniz bütün cephelerde Müslüman Kürtlerin imzası vardır. Çanakkale'de siz varsınız. Trablus'ta siz varsınız. Her yerde siz varsınız. Bu sadece askerî alandaki cihatla sınırlı değildir. Söylediğim gibi, bütün güzelliklerin kaynağı hep buradadır. Ve sizler var ya... Şu anda, bu coğrafyayı kucaklayan; bu coğrafyaya kan veren, can veren, soluk veren, nefes veren insanlarsınız. İnanın, sizin olmadığınız yerler kupkurudur. Sizin varmadığınız yerler, inanınız ki kopuştur. Gidin, Anadolu'nun batısına bakın. Her yere hayat verenler, buralardan gidenlerdir.” şeklinde konuştu.
“Kemalizm ve Marksizm karşısında en güçlü şekilde dikilen sizdiniz”
Küfür cephesi ne zaman İslam'a saldırdıysa, onların karşısına önce Müslüman Kürt halkının dikildiğini vurgulayan Göktaş Hoca, “Kemalizm denilen kepazeliğin karşısında en güçlü şekilde dikilen siz değil miydiniz? Bu kokuşmuş Kemalizm'in önüne geçen bedel ödeyen ve bundan dolayı en az zarar gören Allah'ın izniyle Diyarbakır'dır ve Diyarbakır'ın kardeş şehirleridir. Evet, Kemalizm her yeri mahvetmiştir. Ama buraya, işte şu gördüğümüz manzara ve daha görmediğiniz nice yerler... Buralara girememiştir ve Allah'ın izniyle giremeyecektir. Bir şey daha var, kardeşler... Mesela sadece Kemalizm değil, bir başka bela daha var. Bir başka kokuşmuş zihniyet daha var. Nedir? Modası geçmiş Marksizm'i buralara getirmek isteyenlerin karşısına da siz dikildiniz. 'Buraya giremez.' dediniz.” değerlendirmesinde bulundu.
“Ailemizi, yuvalarımızı, çocuklarımızı yıkan zihniyeti Allah'ın izniyle önleyecek olan peygamber sevdalılarıdır”
Mehmet Göktaş Hoca, cinsel sapkınlığa karşı uyarıda bulunarak, “Kardeşlerim, bugün Türkiye'de ve birçok yerde bir edep ve bir haya mücadelesi veriliyor. Düşünebiliyor musunuz? Tırnağının ucunu bile göstermeyen benim Kürt annelerimize, bacılarımıza bugün bir şeyler de dayatılıyor. Putin'in bile memleketine sokmaktan utandığı, hatta Trump'ın bile kendi ülkesinde yasakladığı, Macaristan'ın yasakladığı ne kadar adilik ve sapkınlık varsa buraya getirilmek isteniyor. Bilmem LGBT'ydi bilmem neydi... Düşünebiliyor musunuz? Onların karşısına sizden başka dikilecek kimse yok. Vallahi eğer onların önünden çekilirseniz buraları berbat ederler. Böyle müptezel bir anlayış dayatılıyor. Özellikle beyaz tülbentli Kürt bacılarıma sesleniyorum, iyi dikkat edin sizinle beraber dünyanın en adi örgütlerini sizinle berabermiş gibi göstermeye çalışıyorlar. Dikkat edin bu asla ve asla buralara yakışmaz ve Allah'ın izniyle gerisin geriye püskürtülecektir, giremeyecektir. Ailemizi, yuvalarımızı, çocuklarımızı yıkan zihniyeti Allah'ın izniyle önleyecek olan peygamber sevdalılarıdır. Bu peygamber aşkıyla yapılmaktadır.” diye konuştu.
“50 bin şehidimiz var ama bırakın İslam ülkelerini Avrupa'da bir rivayete göre 649 bin kişi İslam'ı seçti”
Gazze’deki soykırıma ve bunun karşısındaki direnişe işaret eden Göktaş Hoca, şunları söyledi:
“Birileri insanların sayısı ve yıkılan evler ile moralinizi bozmasın. İnanınız ki abartmıyorum, HAMAS kazanmıştır. Kassam Tugayları kazanmıştır. İslam kazanmıştır. Evet bugün bizim 50-60 bin şehidimiz vardır ama öylesine şehitler ki hiçbir tanesi çıkıp da 'bunlar boşu boşuna öldü' diyemez. O yavrularımız, annelerimiz, kucaklarında evlatlarını taşıyan babalarımız... Gerçekten Muhammedî bir direniş. Sanki Kur'an yeniden iniyor.
Kardeşlerim, size bir müjde vereyim. Evet, 50 bin şehidimiz var ama bırakın İslam ülkelerini Avrupa'da bir rivayete göre 649 bin kişi İslam'ı seçti. Bu basit bir olay değildir. Avrupa'da İslam'ı seçenler sıradan insanlar değil; üniversite öğrencileri, entelektüel birikime sahip olan bir türlü insanlar. 7 Ekim 2023'ten bu yana Allah'ın dinine öylesine akın akın giriş var ki buna şahitlik ediyoruz. Kardeşlerim, inanınız Viyana'ya gitseydik, Fatih, Kanuni, Yavuz ya da Selahattin-i Eyyubi gelseydi inanınız onları bu kadar İslam'a getiremezdik. Kim demiş kaybetmişiz diye! Söyleyin kaybeden kim?”
“Kassam Tugayları onların bu iğrenç maskelerini indirdi”
“Bu gidişle siyonizm biteceği gibi Amerika'da bitecek, Avrupa'da bitecek. Çünkü satacakları bir şey kalmadı.” İfadesine dikkat çeken Göktaş Hoca, “Bunların işi gücü demokrasi' çocuk hakları, kadın hakları, köpek hakları... Bütün dünyaya bunları satıyorlardı. Vardıkları yerlere iblis gibi bir maske takıp bunları satıyorlardı. İşte Kassam Tugayları onların bu iğrenç maskelerini indirdi. Dünya onların gerçek yüzünü gördü. Artık bir yere gidemeyecekler. Vardıkları yerlere 'Sizlere medeniyet getirmeye geldik. Kadın hakları getirmeye geldik.' diyemeyecekler. Allah'ın izniyle yıkılacaklar. Bu boş bir temenni değildir. Rabb'im bunu bize gösterecek. Yalnız şunu bilin ki biz buraya deşarj olmaya, içimizi boşaltmaya gelmedik. Biz yeni yükler yüklenmeye geldik. Gerçekten yetkililere sesleniyoruz, Gazze için bir şeyler yapmak için konuşan siyasilere sesleniyoruz; Diyarbakır'ı, Batman'ı görün ve ona göre konuşun. Çünkü bu insanlar yapamayacağı şeyleri söylemezler. Bu meydan, bu şehir, bu millet peygamber adına çok bedel ödemiştir. Yeter ki Kur'an susmasın diye neler yapmadı ki bu millet? Yine aynısını yapacaktır Allah'ın izniyle. Hiç kimsenin bundan şüphesi olmasın.” diye konuştu.
İLKHA