Avrupa başkentlerinde Rabia Katliamı'nın 12. yıldönümü protesto edildi

Avrupa’nın birçok başkentinde, özellikle Hollanda ve Londra’da, Rabiatü’l-Adeviyye katliamının 12. yıldönümünde protestolar düzenlendi. Göstericiler, askeri yönetimin sona ermesini ve katliamın sorumlularının yargılanmasını isterken, insan hakları örgütleri gerçek faillerin hâlâ cezasız kaldığını vurguladı.

Avrupa başkentlerinde Rabia Katliamı'nın 12. yıldönümü protesto edildi

Avrupa’nın birçok başkentinde, özellikle Hollanda ve Londra’da, Mısır’da 14 Ağustos 2013’te gerçekleşen Rabiatü’l-Adeviyye ve Nahda meydanlarındaki katliamın 12. yıldönümü dolayısıyla protesto gösterileri düzenlendi.

Göstericiler, askeri yönetimin sona ermesini ve kanlı baskıdan sorumlu olanların yargılanmasını talep etti. Katılımcılar, Mısır halkına karşı işlenen katliamlardan sorumlu kişilerin adalet önüne çıkarılması gerektiğini vurguladı.

Rabiatü’l-Adeviyye katliamı, Mısır’ın modern tarihinde en kanlı baskılardan biri olarak kayıtlara geçti. 14 Ağustos 2013’te ordu ve polis güçleri, Kahire’deki Rabiatü’l-Adeviyye ve Nahda meydanlarındaki göstericilere müdahale etmiş, binlerce kişinin şehit olmasına, yaralanmasına ve zorla kaybedilmesine yol açmıştı. Uluslararası Af Örgütü ve Human Rights Watch’un da aralarında bulunduğu insan hakları kuruluşları, saldırının boyutlarını “katliam” olarak nitelendirmişti.

Katliam, 3 Temmuz 2013’te seçimle iş başına gelen Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’ye karşı gerçekleştirilen askeri darbenin ardından yaşandı. Darbe sonrası Mursi destekçileri, Rabiatü’l-Adeviyye ve Nahda meydanlarında anayasal meşruiyetin iadesi için barışçıl oturma eylemleri başlatmış, ancak güvenlik güçleri tanklar, zırhlı araçlar, gerçek mermiler ve göz yaşartıcı gazla müdahale etmişti. Bu süreçte binlerce sivil hayatını kaybetti, binlercesi yaralandı ve sağlık ekiplerinin olay yerine ulaşması engellendi.

Mısır’daki askeri darbenin ardından geçen yıllarda hiçbir asker ya da polis katliamdan sorumlu tutulmadı. İnsan hakları örgütleri, yargılamaların yalnızca darbe karşıtlarına yönelik olduğunu, gerçek faillerin ise cezasız kaldığını belirtiyor.