Asırlardır süren hüzün: Kerbela
Hazreti Hüseyin ve Ehl-i Beytten 72 masum insanın, hicri takvime göre 1381 yıl önce şehid düştüğü "Kerbela olayı", İslam dünyasında asırlardır Müslümanların dinmeyen ortak acılarından biri olarak yerini koruyor.
Kerbela'yı anlamak, Hazreti Hüseyin'i iyi tanımaktır. Elbette Hazreti Hüseyin'in yolu, Allah'ın elçisi Muhammed Mustafa'nın yoludur. Hazreti Hüseyin'i anlamak, haksızlığın ve zulmün karşısında durmaktır.
Son peygamber Hazreti Muhammed'in torunu Hazreti Hüseyin ve Ehl-i Beytten (Hazreti Peygamber’in aile fertleri) 72 kişinin, Irak'ın Kufe kenti yakınlarındaki Kerbela Çölü'nde hicri takvime göre 10 Muharrem 61'de (10 Ekim 680) şehid düştüğü "Kerbela olayı", İslam dünyasında "matem günü" olarak görülüyor.
Kerbela'yı anlamak, Hazreti Hüseyin'i iyi tanımaktır. Elbette Hazreti Hüseyin'in yolu, Allah'ın elçisi Muhammed Mustafa'nın yoludur. Hazreti Hüseyin'i anlamak, haksızlığın ve zulmün karşısında durmaktır.
Hazreti Hüseyin'in yolu, Allah'ın elçisi Muhammed Mustafa'nın (sallallahü aleyhi ve sellem) yoludur. Hazreti Hüseyin'i anlamak, haksızlığın ve zulmün karşısında durmaktır. Hakkın, hukukun, özgürlüğün, adaletin, vefanın, sözüne sadık kalmanın, erdemin yoluna baş koymaktır. Hazreti Hüseyin'i sevmek onun, uğruna can verdiği değerleri sahiplenmektir. Zira o, tüm nesiller ve çağlar için onurlu bir hayatın ve şerefli bir duruşun muhteşem bir örneğidir. Dolayısıyla Hazreti Hüseyin'in asaletini ve ahlakını kuşanmak, onun destansı duruşunu ve yiğitliğini gençlerimize ve nesillerimize hakkıyla tanıtmak bütün davetçilerin görevidir.